"Elbette, o haşyetten o yüksek mevkii terk edip mütevaziâne aşağı yerleri ihtiyar etmek ve o mühim menfaatlere sebep..." Devamıyla izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Elbette, o haşyetten o yüksek mevkii terk edip mütevaziâne aşağı yerleri ihtiyar etmek ve o mühim menfaatlere sebep olmak beyhude olmayıp başıboş değil ve tesadüfî dahi olmadığını; belki bir Hakîm-i Kadîrin tasarrufât-ı hakîmânesiyle, o intizamsızlık içinde zahir nazara görünmeyen bir intizam-ı hakîmâne bulunduğuna delil ise, o taşlara müteallik faydalar, menfaatler ve onlar üstünde yuvarlandıkları dağın cesedine giydirilen ve çiçek ve meyvelerin murassaâtıyla münakkaş ve müzeyyen olan gömleklerin kemâl-i intizamı ve hüsn-ü san'atı, kat'î, şüphesiz şehadet eder."(1)

Taşların dağlardan kopup gelmesinin ve sonra bina yapımında malzemeye ya da tarım arazilerine dönüşmesini, Üstad Hazretleri ayetin belağatlı ifadesini delil alarak güzelce tefsir ediyor.

Evet, dağın volkanik bir şekilde patlamasının elbette ilmî bir sebebi vardır. Zira Allah bu kâinatta her şeyi bir sebep tahtında yaratıyor. Ama sebepler işin sadece zahiridir; hakiki fail ve hâkim Allah’ın isim ve sıfatlarıdır.

Bu yüzden dağın patlaması ve içindeki madenleri ve taşları püskürtmesi ve bunların insanlık için hayati bir ehemmiyet taşıması gibi hikmetli neticelerin hepsi, Allah’ın celâlî ve cemâlî isimlerinin birer tecellisi, birer tezahürüdür. Bu hadiseleri böyle okumak gerekir.

Dağ ve taş gibi katı ve kalpsiz varlıklar bile, Allah’ın celâli karşısında böyle haşyet ve itaat içinde olurlarsa, kalb ve ruha sahip olan insanın nasıl bir haşyet ve itaat içinde olması gerektiğini zımnen ders veriyor.

1) bk. Sözler, Yirminci Söz, Birinci Makam.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 2.743
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...