"Evet, her şeyi kanun ve nizamına itaat ettiren hikmet-i âmme; ve her şeyi süslendirip yüzünü güldüren inâyet-i şâmile..." Burayı izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Kâinatta her şeyi kuşatan mükemmel fiil ve icraatlar var. Bu fiil ve icraatlar tesadüf ve tabiat fikrini parçaladığı gibi, Allah’ın varlığını ve birliğini de kat’i olarak ilan ve ispat ediyor. Kâinattaki her mükemmel fiil, bir pencere olup Allah’ın birliğini gösterir. Bunlardan iki tanesini izah edelim.
Mesela; kâinatta görünen hikmet-i amme, yani her şeye nice hikmet ve faydaların takılması, mutlak hikmet sahibi olan Allah’ı akla gösterip, O’nun birliğine ve vahdaniyetine şahitlik ediyor. İnsan azalarının sayısız hikmeti, bu manaya işaret eder. Tabiat ve tesadüf böyle ince hikmet ve faydaları düşünüp yapamayacağına göre, elbette bu hikmetli işleri Allah’ın yaptığı sabit olur.
Yine kâinatı kuşatan inayet-i şamile fiil ve icraatı, yani her şeyi kuşatan bir ikram ve inayet manası, Rahman ve Kerim sahibi olan Allah’ı akla kat’i olarak gösterip ispat eder. Kör, sağır ve şuursuz tabiatın ikram ve inayette bulunması elbette imkânsızdır. Öyle ise kâinatta görünen sayısız lütuf ve ikramlar, Allah’ın varlığını ve birliğini güneş gibi göstermekte, ilan ve ispat etmektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar