"Hakikaten, ben de bu münazarada Yeni Said nefsini bu derece ilzam ve iskât etmesini çok beğendim ve 'Bin Bârekâllah.' dedim." Yeni Said’in nefsini ilzam edip susturmasını nasıl anlamalıyız?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Bilindiği gibi, Eski Said Dönemi, Üstad Hazretlerinin İslâm’ın içtimaî hayatıyla yakından alakadar olduğu dönemdir. Cihan harbine gönüllü alay komutanı olarak katılan, Darü’l-Hikmet-i İslâmiyede azalık vazifesi yapan, meşrutiyete karşı yanlış bir kıpırdanma olmaması için Karka gidip aşiretleri ikaz ve irşad eden o hamiyetli, izzetli ve gayretli ruh, iman hizmetiyle manen vazifeli kılındığında ayrı bir manaya bürünmüş, iman hakikatlerini hem aklı ikna, hem kalbi tatmin edecek şekilde izah ve ispat eden Nur Külliyatı'nın telifine başlamıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yazar:
Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.363
Yorumlar
Üstad hazretleri burada kendi nefsini ilzam, iskat eden yeni Saidi çok beğendim diyor. Burada gizli bir varta ile kendini beğenmiş olmuyor mu?
Burada Üstad hazretleri, nefsinin ilzamına sevinmiş ve beğenmiş yoksa kendini yani nefsini beğenmemiş. Ayrıca Üstadın burada ve diğer yerlerde geçen ifadelerine baktığımızda bize şöyle bir mesaj verip bir metot öğretiyor;
Hem bu tabirlerle hem özellikle Emirdağ 1/ 207 sayfadaki mektupla Üstad, bize bir nefis muhasebesi metodunu öğretiyor. Nefsini karşıya alarak kendi sıfatlarını hatta kusurlarını ve günahlarını ona söyleyip ilzam ve iskat ettirmek, büyük bir kemalattır. Çünkü nefis, kendini över ve övülmesini ister. Hiçbir zaman kendini övmekten yorulmaz, övülmekten sıkılmaz. Bu cihetle başkasının bizim nefsimizin kusurlarını söylediğinde rahatsızlık görülüyorsa kendimizin kendimize kusurları söylemek ve söylettirmek kolay olmayacaktır veya halis olmayacaktır.
"Ölmeden önce ölünüz" ve "Hesaba çekilmeden hesaba çekiliniz" emrinin mucibince İslam tarihinde değişik tarzda nefis muhasebesi yapılmıştır. Mesela:
Hz. Ömer, kırbaçla ayağına vurur "bugün Allah için ne yaptın" diye sorarmış. Bazı alimler kendisi için mezar kazdırır içinde nefis muhasebesi ederlermiş. Bazıları kefenlerini başlarında taşıyarak yaparlarmış. Bazıları rabıtayla, düşünerek veya hayalle yaparlar. Çok farklı tarzlar ve usuller vardır. Üstad hazretleri de farklı bir şekilde kendi nefsini karşıya alarak muhatap almıştır.
Üstad hazretleri bu tarz metotla nefsin, ibadetine ve taatine itiraz etmesinin bir derece önüne geçmeye çalışmıştır. Ta ki nefis, mâni olmaya çalışmasın. Ama nefis her zaman kötülüğü istediğinden, bu isteklerini susturmak ve uymamak aksine hayırda kullanmak için dua etmeği de ihmal etmemiş ve bize öğretmiştir.