"Hayvanatın taifelerinden pek çok ziyade ayrı ayrı nevileri meleklerden icad etmiş ki, bir kısmı küçücük olarak yağmur..." İzah eder misiniz, meleklerden icad edilmesi ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet, küre-i arzda dört yüz bin nevileri zîhayattan halk eden, hattâ en âdi ve müteaffin maddelerden zîruhları çoklukla yaratan ve her tarafı onlarla şenlendiren ve mucizat-ı san'atına karşı, onlara dilleriyle 'Mâşâallah, Bârekâllah, Sübhânallah' dediren ve ihsanat-ı rahmetine mukabil 'Elhamdü lillâh, Ve'ş-şükrü lillâh, Allahu ekber' o hayvancıklara söylettiren bir Kadîr-i Zülcelâli ve'l-Cemal, elbette, bilâşek velâ şüphe, koca semavata münasip, isyansız ve daima ubudiyette olan sekeneleri ve ruhanîleri yaratmış, semavatı şenlendirmiş, boş bırakmamış ve hayvanatın taifelerinden pek çok ziyade ayrı ayrı nevileri meleklerden icad etmiş ki, bir kısmı küçücük olarak yağmur ve kar katrelerine binip san'at ve rahmet-i İlâhiyeyi kendi dilleriyle alkışlıyorlar; bir kısmı, birer seyyar yıldızlara binip feza-yı kâinatta seyahat içinde azamet ve izzet ve haşmet-i rububiyete karşı tekbir ve tehlil ile ubudiyetlerini âleme ilân ediyorlar."(1)
Burada hayvanlardan meleklerin yaratıldığı ya da gökyüzünde hayvanatın yaratıldığı ifade edilmiyor. Allah yeryüzünü çeşit çeşit hayvanat ile nasıl donatmış ise, gökyüzünü de hayvanattan daha ziyade melekler ve ruhanîlerle donatmış, deniliyor.
"... Semavatı şenlendirmiş, boş bırakmamış ve hayvanatın taifelerinden pek çok ziyade ayrı ayrı nevileri meleklerden icad etmiş ki, bir kısmı küçücük olarak yağmur ve kar katrelerine binip san'at ve rahmet-i İlâhiyeyi kendi dilleriyle alkışlıyorlar..."
Bu ifade meleklerin aksamına ve türlerine işaret ediyor. Öyle ki küçük bir kar tanesine ve yağmur damlasına nezaret eden melekler bulunuyor.
(1) bk. Şualar, On Birinci Şua, On Birinci Mesele.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
“.. Bir kısmı küçücük olarak yağmur ve kar katrelerine binip san'at ve rahmet-i İlâhiyeyi kendi dilleriyle alkışlıyorlar..." diyor yani bir yağmur tanesine müekkel melek kainatı tefekkür edip o damlacık şeklinde mi hamd ediyor, yoksa yalnız o damlacığı mı görüp tefekkür edebiliyor ? Kainattaki her varlığa müekkel olan melekler yalnız o mahluktaki sanatı görüp Allah’ı tespih ediyorlar. Melaikeler de terakki olmadığı için mesela bir çiçeğe müekkel olan melek dünyada ve sonsuz ahiret hayatı boyunca yalnız o çiçeği mi tefekkür eder ?
Allah her bir küçük şeyi büyük bir sanatta büyük bir değerde yarattığı için küçük büyük demeden her şeye müekkel bir melek tayin etmiş. Bir damla yağmur okyanus gibi sanatlı ve değerlidir bu sebeple o bir damla yağmura uygun bir melek tayin etmiş o melek o damlayı seyredip tefekkür etmekle mükelleftir.
Arşı taşıyan melekler nasıl büyüklük noktasında azametliler ise küçük bir yağmur damlasına nezaret eden meleklerde küçüklük ve vazife noktasında azametlidirler. Bazen küçük şeylerde ki sanat çok ince olmasından büyükten daha büyük olabilir. Bu sebeple damlayı hakir görmek ona nezaret eden meleği küçük bir iş yapıyormuş gibi telakki etmeye sebep olur.
Bugün gözle görülmeyen küçük bir atom için fakülteler kurulmuş ama onu inceleyip tam manası ile keşfedemiyorlar. Demek küçük şeyler sadece boyut olarak küçüktürler sanat ve mana ciheti ile küçük değiller. Böylece bir meleğin küçük bir şeye müekkel olması sadece onunla vazifeli olması gayet manalı ve manidardır.
"..bir kısım ecsâm-ı câmide-i seyyâre, yıldızlar seyyârâtından tut, tâ yağmur katarâtına kadar, bir kısım melâikenin sefine ve merâkibidirler. O melâikeler, bu seyyârelere izn-i İlâhi ile binerler, âlem-i şehadeti seyredip gezerler ve o merkeplerinin tesbihatını temsil ederler."
Peki burda Üstad'ın belirttiğine göre, bir melaike yağmur damlasına binip, inene kadar alemi seyrederek tefekkür ettiği ama yalnız yağmur damlasının tespihini yaptığı manası çıkmıyor mu ?