"Hem ben hem onlar, zahir bir tedbiri düşünemedik, bize unutturuldu." Bu tedbir nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Fecirden evvel hava müsaitse gitmek niyet edildi. Hiç vuku bulmadığı bir tarzda, hem Mustafa Çavuş hem Süleyman Efendi hem ben hem onlar, zahir bir tedbiri düşünemedik, bize unutturuldu. Her birimiz ötekine bırakıp ihtiyatsızlık ettik. Onlar fecirden evvel gittiler. Öyle bir fırtına onları iki saat mütemadiyen tokatladı ki, bu fırtınadan kurtulmayacaklar diye telâş ettim..." (Lem'alar, Onuncu Lem'a, On Dördüncüsü)

Üstad'a gelen misafirlerin fırtınalı bir havada gönderilmemesi gerekirken gönderilmesi zahiri bir tedbirsizlik oluyor.

Üstad'ın bu cümlesi, onun kader ve irade anlayışının pratik bir tezahürüdür. Burada, "zahir bir tedbir"in kastedilen anlamı, insanın aklıyla kolayca erişebileceği bir çözüm veya stratejidir. Ancak bu tedbirin kendisine ve arkadaşlarına unutturulması, kaderin işleyişinin bir cilvesi olarak değerlendirilebilir. Zira Risale-i Nur'da sıkça hatırlatıldığı gibi, kader-i ilahinin hikmetleri, zahir sebeplerin ötesindedir.

Bediüzzaman'ın bu yaklaşımı, İslam'daki "tevekkül" ve "tefekkür" kavramlarının derin bir uygulamasıdır. İnsan, bazen bir tedbiri düşünemez ve bu hâl, onu ilahi hikmetlere yönlendirir. Bu ifade, kaderin ince işleyişine iman etmenin de bir tezahürüdür.

Neticede unutturulan tedbir, aslında daha büyük bir ilahi planın parçasıdır. Bu yüzden burada unutturulan "tedbir", bir kusur gibi değil, hikmetle örülmüş bir kader cilvesi olarak ele alınmalıdır.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Yaşanan Hadiselerdeki Kader Planı (Video: M. KARAMAN)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 126
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Cem Demir

Mükemmel bir açıklama olmuş

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...