"Onlar pek yakından temaşa ediyorlar, belki de yardım ediyorlar." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
" 'Niçin Hâfız Ali’ye onunla selam göndermedim?' Sonra ihtar edildi ki, selam göndermek için vasıtalara ihtiyaç yok; kuvvetli rabıtası telefon gibidir. Hem o gelir, alır. O büyük şehid Denizli’yi bana sevdiriyor; daha buradan gitmek istemiyorum. O ve Mehmed Zühtü ve Hâfız Mehmed, hayatlarında gördükleri vazife-i imaniye ve Nuriyeye devam ediyorlar. Onlar pek yakından temaşa ediyorlar, belki de yardım ediyorlar. Evliya-yı azîmenin dairesinde kıymetli hizmet noktasında mevki almalarından, ben de o ikisinin Hâfız Mehmed’le beraber isimlerini silsilemde aktabların isimleri yanında yâd edip hediyelerimi bağışlıyorum." (Şualar, On Üçüncü Şua.)
Ehl-i sünnetin kabul ettiği gerçek şudur ki; insanlar kabir / berzah âleminde bir hayat yaşarlar. Cehennemlikler azap görecekleri gibi, cennetlikler de mükâfat görecekler.
“Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler ve rablerinin katında rızıklanıyorlar.” (Al-i İmran, 3/169)
mealindeki ayette, cennetlik olanların, özellikle şehitlerin berzah âleminde mükafatlı bir hayat yaşadıklarına işaret edilmiştir.
Hazreti Hamza (ra)’ın mübarek ruhunun mazlumların yardımına yetişmesi ehl-i keşifçe sabittir. Büyük evliyaların ruhaniyetlerinin manevi âlemde riyasetlerinin devam ettiği de kabul edilen gerçeklerdendir.
Bütün bu durumlar ışığında meseleye bakacak olursak, Risale-i Nur'un has bir talebesinin vefat ettikten sonra ruhunun iman hizmetine yardım etmesi gayet makul ve imkan dahilindedir.
Bu yardımın niteliği ve detayı hakkında bir şey söylemek zor olsada, bu yardım dua şeklinde, temessül (bazı evliyaların farklı suretlerde yardım etmesi gibi) şeklinde, rüyada görünme şeklinde vesaire olabilir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü