"Hem iman, nazar-ı gaflete bir tabut vaziyetinde görünen hazır zamanı ve o hazır günün tabutiyet şeklini kırıp, o hazır gün uhrevî bir ticaretgâh dükkânı ve şâşaalı bir misafirhane-i Rahmânî suretinde bilmüşahede gösterdi." izahı nasıldır?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem iman, bir kabr-i ekber suretinde nazar-ı gaflete görünen gelecek zamanı, sevimli saadet saraylarında bir ziyafet-i Rahmâniye meclisi suretinde biilmilyakîn gösterdi."
"Hem iman, nazar-ı gaflete bir tabut vaziyetinde görünen hazır zamanı ve o hazır günün tabutiyet şeklini kırıp, o hazır gün uhrevî bir ticaretgâh dükkânı ve şâşaalı bir misafirhane-i Rahmânî suretinde bilmüşahede gösterdi."(1)
Zamanın; geçmiş, şimdi ve gelecek olmak üzere üç birimi bulunuyor. Gafil bir nazar, zamanın gelecek birimini büyük bir kabir, şimdiki zamanı ise sıkışmış ve dar bir tabut olarak görüyor.
Oysa iman nazarı ile bakılırsa, zamanın gelecek birimi sevimli saadet saraylarında Rahmânî bir ziyafettir, yani insanın geleceği ebedî bir cennet hayatıdır.
Yine iman nazarı ile bakılırsa, zamanın şimdiki anı, sıkışık ve dar bir tabut değil, ebedî cennetlerin kazanıldığı bir ticaretgâh ve bir dükkân şeklinde görülür.
Burada zamanın şimdiki anının tabuta benzetilmesi, insan ömrünün ne kadar kısa ve dar bir zaman dilimine mahkûm olduğunu ifade etmek içindir.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Altıncı Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü