"Hevesine tebaiyyet edip her nevi zulmü işleyenlere ahalinin çok ilişmemesi,..” ifadesini biraz açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Zulüm, başkasının mülkünde onun rızası olmaksızın tasarruf etmektir. Mülk Allah’ındır. Hayra rızası var, şerre yoktur. O halde, haram dairesinde yapılan bütün işler “zulüm” kavramı içine girer. Şu var ki, insan bu dünyada işlediği zulümlerin cezasını ahirette çekeceği için, yaptığı bütün gayrimeşru işlerde kendi aleyhine çalışmış, kendi nefsine zulmetmiş olur. Altıncı Söz'de geçen “En kıymettar aletleri en kıymetsiz yerlere sarf edip nefsine zulmettin.” cümlesi bu gerçeği ders vermektedir.
Allah’ın birer memuru, birer askeri olarak O’ndan gelen emirleri harfiyyen yerine getiren bu mahlûkatın, zalim insanlara ilişmemeleri, emir altında hareket etmelerinden ileri gelmektedir. Yani, dünyada âhiret namına bir imtihan geçiren insana, cüz’î irade verilmesi ve işlerine müdahale edilmemesi, bu imtihanın bir gereği olduğu için mahlûkat o zalimlere ilişmemekte, işlerine müdahale etmemektedir. Yoksa Nuh tufanında arza ve semâya verilen emirler gibi her varlığa da emir verilmiş olsa idi, bu dünyada hiç kimse haram işleyemez, zulme giremezdi. O takdirde, insan kendi iradesini şerre sarf etmekten menedilmiş olacak ve bu dünya imtihanında ister istemez sadece hayır işleyecekti.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü