"Hikmet", "Mânâ-yı harfi", "Nazar" münasebeti nasıldır?
Değerli Kardeşimiz;
Mana-yı harfi: Varlığa, ustaları hesabına, Allah hesabına bakmak demektir.
Mana-yı ismi: Varlığa kendi hesabına bakmak demektir. Bu bakışta Yaratıcı hesabına bakılmadığı için, bütün güzellik ve kemalat varlığın kendisine verilir.
Bir çiçeğe bakınca iki tür ifade ile tarif yapılır. Birincisi, "Ne güzel yaratılmıştır." İkincisi ise "Ne güzeldir."
İşte; "Ne güzel yaratılmış." demek, mana-yı harfiyle bakmak; "Ne güzeldir" demek, mana-yı ismiyle bakmak demektir. Bu iki cümle, yukarıdaki iki kavramın farkını ortaya koyar.
Nazar; bakış, bakma demektir. Nazar kelimesi, çoğu zaman, “bakış açısı ve akıl” manasında da kullanılır.
Meselâ, hastalıklara bir elem ve keder vasıtası olarak nazar edilebileceği gibi, günahları eriten; insanın dünya sevgisini azaltan, kalbini ahirete yönlendiren, acz ve fakrını kemaliyle hissettirip insanın kulluk şuurunu pekiştiren bir nimet-i İlâhî olarak da bakılabilir.
İnsan mahlûkata “mana-yı harfi” ile yani Allah namına nazar ettiği zaman, bütün kâinat kusursuz bir İlahi sanat olduğunu görür. İnsanın Allah namına baktığı her şey ilimdir, marifettir, tefekkürdür. Eğer insan kâinata ve varlık âlemine “mana-yı ismi” ile nazar ederse, o zaman her şey karanlıklı bir hale bürünür, tevhide işaret eden bütün işaretler gizlenir.
Hikmet; aklın vasat mertebesine denir. Yani "hakkı hak, batılı da batıl bilmek" demektir. Mana-yı harfi ve nazar; hikmetin iki mühim vesilesidir.
Hulasa; nazar göz, mana-yı harfi dürbün, bu bakıştan meydana gelen şuur ise, hikmet oluyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü