"Her şey helâk olup gidicidir; Ona bakan yüzü müstesnâ..." Burayı nasıl anlamalıyız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Cenab-ı Hakk'a bakan, yani O’nun hesabına olan hiçbir şey yok olmaz, ebedîdir. Geriye kalanlar, manayı ismiyle yok olacaktır.

"Her şey helâk olup gidicidir, Ona bakan yüzü müstesnâ." (Kasas Suresi, 28/88)

Dünya ve içindeki her şey fanidir, helak olucudur. Ancak, iman, ibadet, fazilet ve hakka hizmet gibi ulvî vazifeler ahirette nice sevap meyveleri verdiğinden helak olmazlar. Hakikat mesleğinde her şeyi mana-yı harfiyle yani Allah’ın esmasına ayine olma cihetiyle bilmek, seyretmek ve tefekkür etmek esastır. Bunlar ise helake gitmezler. Eşyanın ve hadisatın mana-yı ismiyle bakılan yüzü ise helake gider.

"Hakîkat şudur ki: Her, şey nefsinde mânâ-i ismiyle fânîdir, mefkuttur, hâdistir, mâdumdur; fakat mânâ-i harfiyle ve Sâni-i Zülcelâlin esmâsına âyinedarlık cihetiyle ve vazifedarlık îtibârıyla şâhittir, meşhûddur, vâciddir, mevcuddur."(1)

"Hem, her biri birer harf-i mânidar olan mevcudâta mânâ-i harfî nazarıyla, yani, onlara Sâni hesâbına bakar; 'Ne güzel yapılmış, ne kadar güzel bir sûrette Sâniin cemâline delâlet ediyor.' der. Ve bununla, kâinatın hakiki güzelliğini gösteriyor. Ammâ, ilm-i hikmet dedikleri felsefe ise, hurûf-u mevcudâtın tezyinâtında ve münâsebâtında dalmış ve sersemleşmiş, hakikatin yolunu şaşırmış. Şu kitâb-ı kebîrin hurufâtına mânâ-i harfî ile, yani, Allah hesâbına bakmak lâzım gelirken, öyle etmeyip, mânâ-i ismî ile, yani, mevcudâta mevcudât hesâbına bakar, öyle bahseder. 'Ne güzel yapılmış'a bedel 'Ne güzeldir.' der, çirkinleştirir."(2)

Elmalılı Hamdi Yazır bu ayetinde tefsirinde şöyle der:

"Allah'ın yanında diğer bir ilâha çağırma O'ndan başka ilâh yok, O'nun yüzünden başka her şey helak olacaktır. Yani O'nun zatından başka her şey, her mevcud aslında, yokluk demektir. Çünkü O'ndan başka her şeyin varlığı kendinden değil, Allah Teâlâ'ya dayandığından her an yok olmayı kabul edici ve yok olmaya hazır olmakla aslında yok demektir veya yok olacaktır. Ancak O zatında diri, ezelî ve ebedî, varlığı kendisiyle var olandır. Çoğunun tercih ettiği mânâ budur."(3)

Dipnotlar

(1) bk. Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup.
(2) bk. Sözler, On İkinci Söz.
(3) bk. Elmalılı Hamdi Yazır, Kur’ân Tefsiri, İlgili ayet.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 16.958
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...