"Huriler gibi ve daha güzel, dünyadan gelme, cennetteki nisa-i dünyeviyeden ayrı ayrı hisse-i zevklerini, çeşit çeşit lezzetlerini almak isterler." Dünyevi güzeller uhrevilere göre daha nakıs olmuyor mu, izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Sual: Ehadiste denilmiş: 'Huriler yetmiş hulleyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor.' Bu ne demektir? Ne manası var? Nasıl güzelliktir?"

"Elcevap: Manası pek güzeldir ve güzelliği pek şirindir. Şöyle ki:

"Şu çirkin, ölü, camid ve çoğu kışır olan dünyada hüsün ve cemal, yalnız göze güzel görünüp ülfete mani olmazsa, yeter. Halbuki, güzel, hayattar, revnaktar, bütün kışırsız, lüb ve kabuksuz iç olan cennette, göz gibi bütün insanın duyguları, latifeleri, cins-i latif olan hurilerden ve huriler gibi ve daha güzel, dünyadan gelme, cennetteki nisa-i dünyeviyeden ayrı ayrı hisse-i zevklerini, çeşit çeşit lezzetlerini almak isterler. Demek, en yukarı hullenin güzelliğinden tut, ta kemik içindeki iliklere kadar, birer hissin, birer latifenin medar-ı zevki olduğunu, hadis işaret ediyor." (Sözler, Yirmi Sekizinci Söz.)

Dünyada iman edip, salih ameller işleyen hanımlar; mükâfat olarak cennette hurilerden daha üstün, daha güzel, daha latif, daha yüksek bir makama sahip olacaklar.

Allah, erkekleri de kadınları da cennete layık yeni bir beden ile yaratacak. Dünyadaki kusurları ahirette olmayacak. Yani insanlar; boyu, endamı, saçı, rengi ile cennette kusursuz ve mükemmel olacaklar.

Dünya imtihan yeri olduğu için, güzellikler ile çirkinlikler iç içe olmak gerekiyor; ama ahirette imtihan olmayacağı için çirkinlikler cennette olmayacak.

Esas itibariyle cennetin nimetleri hem erkek, hem de kadın müminler için müşterek iken, bazı hususlarda her iki cins de birbirlerinden üstünlüklere sahiptirler. Bu üstünlüklerin bir kısmı erkeklere mahsus iken, büyük bir kısmı da kadınlara mahsustur. Kur'ân'da cennetlik kadınlar "Ezvâcün mutahharatün" yani "temiz kadınlar" olarak vasfedilir. Kur'anın bu ifadesinin içinde, Bediüzzaman'ın şu manaları saklıdır:

" فِيهَا Cennet, kadınlara mekân ve meskendir. O kadınlar o yüksek cennette lâyıktırlar. Aynı zamanda cennet derecelerinin yüksekliği nisbetinde onların güzellikleri de artar. Ve cennet onlarla güzelleşir ve süslenir." (İşaratü'l-İcaz, Bakara Suresi 25. Ayet Tefsiri)

Yani cennetlik kadınlar, cennetin güzelliğine güzellik katmakta, Allah'ın ebedî yurdunu süsleyen canlı bir unsur olmaktadır. Bu "mutahharatün (temiz)" ifadelerinden ayrıca şu manalar çıkıyor:

"Dünya kadınları cennete girdikten sonra kötülüklerden, kıskançlık ve benzeri çirkin huylardan arınacaklar, içleri de dışları gibi berrak ve tertemiz olacak. Güzellikte hurileri geçecekler."

Peygamberimiz (asm) cennetlik kadınları şöyle anlatır:

"Onların vücutlarının güzelliği ile letafetinden dolayı her birinin baldırındaki kemiğin iliği etinin üstünden görünür. Onların aralarında ne ihtilaf vardır, ne düşmanlık ne de çekememezlik." (Müslim, Cennet: 14-17)

Yani cennet ehli kadınlar güzellikte o kadar ileride bulunuyorlar ki, sadece bir tek tırnağı dünyaya görünse Güneş'in ışığını kapatacak kadar parlaklıkta olan hurilerden daha güzel olacaklar. Bir kadının bundan daha güzel bir şey tahayyül etmesi mümkün müdür?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.028
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...