Dördüncü Sual
İçerikler
-
"Huriler yetmiş hulleyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor." hadisini izah eder misiniz? Hurilerin özellikleri hakkında neler söylenebilir?
-
"Manası pek güzeldir ve güzelliği pek şirindir. Şöyle ki: Şu çirkin, ölü, camit ve çoğu kışır olan dünyada hüsün ve cemal, yalnız göze güzel görünüp ülfete mâni olmazsa, yeter." İzah eder misiniz?
-
"Şu çirkin, ölü, camit ve çoğu kışır olan dünyada hüsün ve cemal, yalnız göze güzel görünüp ülfete mâni olmazsa yeter." Alışkanlık manasındaki "ülfet" menfi bir şey değil mi?
-
"Halbuki güzel, hayattar, revnaktar, bütün kışırsız, lüb ve kabuksuz iç olan cennette..." ifadesine göre, dünyadaki güzellikler nakıs demektir; burayı açar mısınız?
-
"Göz gibi bütün insanın duyguları, latifeleri, cins-i latif olan hurilerden..." Hurilerin cins-i latif olmasını açar mısınız?
-
"Huriler gibi ve daha güzel, dünyadan gelme, cennetteki nisa-i dünyeviyeden ayrı ayrı hisse-i zevklerini, çeşit çeşit lezzetlerini almak isterler." Dünyevi güzeller uhrevilere göre daha nakıs olmuyor mu, izah eder misiniz?
-
"Birer hissin, birer latifenin medar-ı zevki olduğunu, hadis işaret ediyor." His ve latifelerin zevklerinin tatmini hususunda misal verir misiniz?
-
"Maddi ve manevi her nevi ziynet ve hüsn-ü cemale huriler camidirler." Hurilerin hep maddi güzellikleri nazara veriliyor, manevi yönleri neler olabilir?
-
"Hüsün ve cemalin aksamını gösteriyorlar, وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِ اْلاَنْفُسُ وَتلَذُّ اْلاَعْيُنُ işaretinin hakikatini gösteriyorlar." Ayet ve konu ile münasebeti hususunda bilgi verir misiniz?
-
"Ehl-i Cennetin ekl ve şürbünden sonra kazuratı olmadığını hadis-i şerif beyan ediyor." Birkaç hadis misali verebilir misiniz?
-
Cennette ekl ve şürb ve muamele-i zevciye güzelliklerin ve zevklerin kemal noktası olarak anlatılmaktadır. Her nimet bir külfeti icap ettirdiğinden cennetteki o nimetlerin külfetleri nasıl olacak?
-
İhtiyaç olmayınca lezzetin kemali düşeceğinden, cennette lezzet ve zevklerin devam ve emniyeti nasıl muhafaza edilecek?
-
"En adi zihayat olan ağaçlar, çok tagaddi ettikleri halde kazuratsız oluyorlar." Ağaçların yıpranan dalları, düşen yaprakları ve çürüyen meyve ve parçaları bir cihette kazurat değil mi?