"İslamiyet iltizamdır, iman iz'andır. Tabiri diğerle İslamiyet hakka tarafgirlik ve teslim ve inkiyaddır, iman ise hakkı kabul ve tasdiktir." ifadesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İslam, şeriatın kanun ve kaidelerinin bütününe denir. Yani bir çeşit İslam hukukunun tümünü İslam temsil eder.
"İslamiyet hakka tarafgirlik ve teslim ve inkiyaddır." demekten maksat; İslam hukukunu benimsemek, ona taraftar olmak ve hayata tatbik etmektir. Bazı gayri müslimler İslam hukukunun caydırıcı cezalarını faydalı bularak şiddetle tatbik edilmesini isteyip ona taraftar olabiliyor ve şiddetle bağlanabiliyor. Günümüzde İslam dünyasındaki bazı diktatörlerin, şeriata sahip çıkıp onu şiddetle tatbik etmeleri buna güzel bir misaldir.
Bu gibi zındıklar, Allah’a iman etmediği halde İslam şeriatına tam olarak tarafgir ve onun tatbikine şiddetle arzuludurlar. Ama İslam şeriatına bu tarafgirlikleri onları kurtarmaz, necatlarına kâfi değildir.
İman, İslam dininin itikad ve akaid kısmını temsil eden bir mefhumdur. İslam hukukundan çok gaybı içine alır. Bazı kimseler Allah’a iman ettikleri hâlde, onun kitabına ve şeriata taalluk eden meselelere iman etmiyorlar. Ya da "Ben İslam dininin itikadî kısmını kabul ve tasdik ediyorum, ama onun hukukî kısmını kabul etmiyorum" diyorlar. Bu gibi insanlar Üstad'ın tabiri ile "gayr-i müslim mü’minler"dir. Allah’ın hükümlerini ve kanunlarını hayatında hâkim kılmak istemiyorlar. Allah’ın şeriat kanunlarını temsil eden İslam’a taraftar değildirler. Aynı şekilde bu gibi insanların da itikad ve imanları Allah katında makbul değildir.
Sahih, makbul iman ve İslam ise, her ikisini de kabul edip taraftar olmaktır. İman ve İslam’ın tecezzi ve inkısamı kabil değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü