Kainatın yaratılmasındaki en önemli sebep nedir? *Rabbimizin, gizli bir hazineydim bilinmek istedim, ifadesi mi? *Sen olmasaydın Habibim kainatı yaratmazdım, ifadesi mi?
Değerli Kardeşimiz;
"Madem şu kâinatın Hâlıkı, her nevide bir ferd-i mümtaz ve mükemmel ve câmi halk edip, o nev'in medar-ı fahri ve kemâli yapar. Elbette, esmâsındaki İsm-i Âzam tecellîsiyle, bütün kâinata nisbeten mümtaz ve mükemmel bir ferdi halk edecek. Esmâsında bir İsm-i Âzam olduğu gibi, masnuatında da bir ferd-i ekmel bulunacak ve kâinata münteşir kemâlâtı o fertte cem edip kendine medar-ı nazar edecek."
"O fert, herhalde zîhayattan olacaktır. Çünkü envâ-ı kâinatın en mükemmeli zîhayattır. Ve herhalde, zîhayat içinde o fert zîşuurdan olacaktır. Çünkü, zîhayatın envâı içinde en mükemmeli zîşuurdur. Ve herhalde, o ferd-i ferid, insandan olacaktır. Çünkü, zîşuur içinde hadsiz terakkiyâta müstaid, insandır.
"Ve insanlar içinde, herhalde o fert Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm olacaktır."(1)
"Her cemal ve kemal sahibi kendi cemal ve kemâlini görmek ve göstermek istemesi sırrınca, o sultan-ı zîşan dahi istedi ki, bir meşher açsın, içinde sergiler dizsin, ta nâsın enzarında saltanatının haşmetini, hem servetinin şaşaasını, hem kendi san'atının harikalarını, hem kendi marifetinin garibelerini izhar edip göstersin. Ta, cemal ve kemâl-i mânevîsini iki vecihle müşahede etsin: Bir vechi, bizzat nazar-ı dekaik-âşinâsıyla görsün. Diğeri, gayrın nazarıyla baksın."(2)
Peygamber Efendimiz (asv)'in, Allah katındaki makam ve mevkii, O'nun isim ve sıfatlarına en büyük ve azam bir ayna olmasındandır. Yani Peygamber Efendimiz (asv), Allah’ın isim ve sıfatlarını en azam bir makamda, en azam bir derecede izhar ve ilan ettiği ve ona tam bir ayna olduğu için, habibiyet makamını elde etmiştir. Bu da gösterir ki kainatı ve Peygamber Efendimiz (asv)'ı yaratması ve vesile kılmasının temelinde kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi yatmaktadır. Mevcudatı yaratmasındaki en önemli ve kuvvetli sebep budur.
Allah mevcudat sergisinde sergilediği sanatını, önce kendi İlahi nazarı ile seyredecek, sonra da diğer mahlukatın nazarına takdim edecek. Allah’ın sanatını sevmesi ve sanatları içinde en büyük olan Hazreti Peygambere habibiyet payesini vermesinin ardında, kendi cemal ve kemaline olan muhabbeti yatıyor. Yani Allah kendi cemal ve kemalini sevdiği için alemleri yarattı. Acib bir şuunat-ı İlahi, tavr-ı aklın haricinde kudsi bir sevgi. Bunun bir leması insanda tecelli ettiği için, insan kendini çok beğenir. Hatta felsefedeki istikametsiz Narsizm (Kendini tapacak kadar beğenmek) anlayışı, bu şuunat tecellisinin bir çarpıtılmasıdır denilebilir.
İnsanların çoğu ne yazık ki; "Ben sende kendimi gördüğüm için seni sevdim, yoksa seni hiç sevmedim; ben ancak kendimi sende sevdim." talihsizliğini yaşıyorlar.
(1) bk. Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup İkinci Zeyli.
(2) bk. Sözler, On Birinci Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü