"Kâinatta görünen saltanat-ı Rububiyeti itaatkârane tasdik edip kemalatına ve mehasinine hayretkârane nezaretidir..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Birinci vecih şudur ki: Kâinatta görünen saltanat-ı Rububiyeti itaatkârane tasdik edip kemalatına ve mehasinine hayretkârane nezaretidir."
"Sonra, esma-i kudsiye-i İlâhiyenin nukuşlarından ibaret olan bedî sanatları birbirinin nazar-ı ibretlerine gösterip dellallık ve ilancılıktır."(1)
Cenab-ı Hakk’ın zatında şeriki olmadığı gibi, sıfatlarında, fiillerinde, şuunatında da şeriki yoktur. Bu cümlede Allah’ın rububiyet saltanatı nazara veriliyor. Bütün âlemleri o terbiye etmiştir. Bu varlık âleminde, bir başkasının yarattığı ve terbiye ettiği hiçbir mahluk yoktur. İşte “saltanat-ı Rubûbiyet” bu terbiye saltanatını ifade ediyor.
İnsana düşen vazife bu saltanatı tasdik etmek, Rabbü’l-âlemîn olan Allah’a iman etmek, her şeyin terbiyesinin ayrı bir mu’cize olduğunu hayretle düşünmektir.
1) bk. Sözler, Yirmi Üçüncü Söz, İkinci Mebhas.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü