"Lafız, fikrin kaymağı, tasavvurun sureti, teemmülün bekası, zihnin remzidir." cümlesini eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hülasa: Lafız, fikrin kaymağı, tasavvurun sureti, teemmülün bekası, zihnin remzidir."(1)
"Lafız, fikrin kaymağı,"
Kaymak sütün yüzeyine biriken sütün en tatlı ve en leziz yağlı özüdür. Lafız da insanın düşünce ve fikirlerinin ağızdan dışarıya çıkmış halidir. Lafız bu yönü ile kaymağa benziyor. Süt ısıtılıp çalkalandığında yağlı öz olan kaymak nasıl sütün yüzeyinde birikiyor ise, insanın da fikir ve düşünce egzersizinden sonra düşünceleri lafza dökülüp ağızdan kelimeler vesilesi ile dökülüyor. Ve diğer insanlar da bu lafızlardan istifade ediyor.
"Tasavvurun sureti,"
Lafız insanın zihninde beliren manaların, düşüncelerin, tasavvurların ve fikirlerin dışa vurumu oluyor. Şayet lafızlar olmasa biz Peygamberimiz (asm) gibi tüm peygamberlerin (a.s. ecmain) Bediüzzaman gibi tüm mütefekkirlerin tasavvurundaki, o muhteşem düşüncelerden asla istifade edemeyecektik. Böylece onların düşünceleri ve derin fikirleri o muhteşem insanların tasavvurunda bir iç düşünce olarak kalacaktı. Lafız ise insanların kafasındaki tasavvurun dışarıya aktarılmasında bir araç, bir suret, bir şekil ve bir vesile oluyor.
"Teemmülün bekası,"
Teemmül bir şeyi iyice, etraflıca ve derin düşünmek anlamına geliyor. Düşünmenin de kendi içinde kuralları, usulü, mantıki önermeleri bulunuyor. Lakin bu kurallar bu önermeler lafızlar ile kayıt altına alınıyor ve lafızlar sayesinde bir sisteme dahil ediliyor.
Mesela, din alimleri ve bilim insanları, ilimleri lafızlarla bir kitap haline getirmemiş olsalardı, insanlık bugün ilim alanında cahil ve ilkel kalacaktı. Derin düşünmenin kuralları ve usulü olmayacaktı. Demek sağlıklı, derin ve sağlam bir düşüncenin devam ve bekası ancak lafızlarla mümkün olabiliyor. İbn-i Sina o muhteşem derin düşüncelerini lafızlarla kayıt altına almamış olsa idi, bugün insanlık onun o muhteşem düşüncelerinden mahrum kalacak hem de ilim müteselsil bir şekilde günümüze ulaşamayacaktı.
"Zihnin remzidir."
Lafız insanın zihnindeki düşünce ve fikirlerin remzi, işareti ve simgesi oluyor. Şayet lafızlar olmasa insanların düşüncesinin ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemeyecektik. Ağızdan dökülen lafızlar zihinde bulunan düşüncelerin dışarıya boşaltılması ve aktarılması oluyor. Biz, insanların ne yönde düşündüklerini lafız remizleri ile bilebiliyoruz.
1) bk. Mesnevi-i Nuriye, (trc. Badıllı).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü