Maturidilerin, akaidde farklı ölçülerin kullanıldığı meselelerde Eşari olan Bediüzzaman Hazretlerine uyması caiz midir?
Değerli Kardeşimiz;
Hak olan Ehl-i sünnet dairesinde amelde Hanefi, Maliki, Şafi ve Hanbeli olmak üzere dört mezhep, akaidde ise Maturudilik ve Eşarilik olmak üzere iki mezhep vardır. Ameli mezhepler arasındaki ihtilaf hakiki iken, itikattaki mezhepler arasındaki ihtilaf genellikle lafzidir.
İtakada dair mezheplerin ihtilafları genelde Kur’an ve Sünnetin teferruata ait konularındaki anlayış farklılıklarından ileri gelmiştir. Bu sebeple aralarında ciddi bir fark yoktur. İmam Pezdeviye göre İmam Maturudi ile İmam Eşari arasında hakiki anlamda hiçbir fark yoktur, ihtilaflar tamamen lafzi ve ifadeye dairdir.
Mesela, İmam Maturudi mukadderata kader, onun tatbikine de kaza derken, İmam Eşari mukaddereta kaza, tatbikine de kader demiştir. Yine İmam Maturudi yaratma işine tekvin sıfatı derken, İmam Eşari yaratma işine kudretin bir işlevidir demiştir vs.
Hasılı hak olan her iki mezhep arasında ciddi ve hakiki bir ihtilaf yoktur. Hakiki ihtilaf da basit ve önemsiz konular üstündedir. Mesela "Nuh tufanı bir bölgede mi yoksa bütün dünyada mı oldu?" meselesi gibi ayrıntı konularda ihtilaf olmuştur.
Risale-i Nurlar böyle basit ve teferruat konularına girmediği için, hangi hak mezhebe daha yakındır, diye bir hüküm vermemiz pek mümkün değildir. Ama Üstad Hazretleri amelde Şafi mezhebinden olmasından dolayı itikatta da Eşari sayılır. Zira Şafi mezhebinin itikatta imamı İmam Eşaridir. Amelde Hanefi olanlar itikatta da Maturudi mezhebindendir. Sonuçta her ikisi de hak mezheptir.
Ameli mezhepler bir ihtiyaçtan, bir zaruretten ortaya çıkmışlardır. Bu sebeple hakiki ihtilaf bu alanda kaçınılmazdır. Zira mezheplerin ayrışmasındaki gerçek faktör insanların iklim, coğrafya ve kültürlerinin bir birlerinden farklı olmasıdır. İklim ve coğrafya insanların farklı yaşam kültürleri oluşturmasını kaçınılmaz kılıyor. Bu da mezheplerin farklılığını gerektiriyor. Zira tek kültür ve tek mezhep, farklı kültür ve coğrafyada yaşayan insanlara dar ve yetersiz gelir. Bu yüzden Kur’an ve sünnet her kültüre yetecek ve genişlik verecek mezheplere müsaade etmiştir.
Özet olarak, itikada dair konularda İmam Eşari veya İmam Maturudiyi tercih etmekte bir mahzur yoktur. Hangisi kafamıza yatıyor ise onu kabul edebiliriz. Lakin Üstad Hazretleri bu konular içinde reyini belli etmiş ise, biz Üstad Hazretlerine tabi olmalıyız. Zira Üstad Hazretleri itikatta en az İmam Maturudi ve Eşari kadar söz sahibidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü