"Lakin, burada iki nokta-i mühimme vardır" ile başlayan yeri özetleyip, bu iki noktanın sual ile alakasını kurar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Sual: Âlem-i İslam ulemasının ortasındaki müthiş ihtilafata ne dersin ve reyin nedir?

Burada "Âlimlerin farklı görüşleri farklı içtihat ve yorumları Müslümanların birliğine ve beraber hareket etmesine engel değil mi?" diye bir soru soruluyor. Üstadımız da bu soruya cevap veriyor. İki noktada verilen bu cevabın farklı yönleri oluyor.

"Birincisi: Şu istidadın meyelanı ile intihap olunan ve bir derece hakikati tazammun eden ve ekalliyette kalan kavl, nefsülemirde mukayyed ve o istidat ile mahsus olduğu halde, sahibi ihmal edip mutlak bıraktı; etbâı iltizam edip tamim etti..." (Tulûât, s. 2.)

İslam âlimlerinin şahsi ve kişisel ihtiyaçlara cevap veren yorum ve içtihatları kişiye özgü güzel bir reçete ve çözüm iken, maalesef bu kişisel ve özel olan içtihat genelleştirilip bir ayrışma ve çatışma kaynağı haline geldi. İçtihadı yapan müçtehidin "Bu içtihat şahsidir, özeldir." dememesi ve o müçtehidi taklit eden tabilerinin de bu kişisel içtihadı genelleştirmesi, diğer içtihatlarla çatışmaya zemin hazırlamış oluyor.

"...Mukallitleri taassup edip, o kavlin hıfzı için muhaliflerin red ve hedmine çalıştılar. Şu noktadan müsademe, müşağabe, cerh ve red o derece meydan aldı ki, ayakları altından çıkan toz ve ağızlarından feveran eden duman ve lisanlarından püsküren berkler, şimşekli ve bazen rahmetli bir bulut şems-i İslamiyetin tecellisine bir hicap teşkil etmiştir. Lakin ziya-yı şemsten tefeyyüz etmesine istidat bahşeden rahmetli bulut derecesinde kalmadı. Yağmuru vermediği gibi, ziyayı dahi men etmektedir."

Kişisel kalması gereken bir içtihadın genelleştirilmesi ve bu içtihadın sanki şeriatın zaruri bir emriymiş bir farzıymış gibi dayatılması gibi bir yanlışa girildi. Ayrıca karşı görüşte olan içtihatların da yanlışlığına vurgu yapılması, doğal olarak mezhep bağnazlığını beraberinde getirdirdi. Bu durum Müslümanların birliğine zarar vermeye başlamıştır.

Oysa mezheplerin farklı yorum ve içtihatları, farklı toplulukların ihtiyacına bir cevap, çözüm ve rahmet olması gerekiyor ve insanların dini daha rahat daha konforlu yaşamasına bir vesile olması gerekiyor. Farklı içtihatları bir ayrışma ve bir ihtilaf haline getirmek yerine onlardan istifade cihetine gidilmesi gerekiyor. Ama cahil ve bağnaz tarafgirlik anlayışı, mezheplerin bu muazzam faydalarından istifade etme cihetine değil ihtilaf ve çarpışmaya vesile olmuş ve oluyor.

“Ashabım semadaki yıldızlar gibidir. Hangisinden hadis alırsanız, doğruyu bulursunuz. Ashabın ihtilafı sizin için rahmettir.” (el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, I/64; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, I/210-212)

Hadis âlimlerinin bu husustaki birleştikleri nokta fer’î meselelerdeki ihtilaftır. Bunun da adı ictihaddır. Müctehidlerin ise dinin asıllarında değil de fer’î meselelerdeki ihtilaflarından, yani farklı ictihadda bulunmalarından mezhepler meydana gelmiştir. Mezheplerin farklı farklı olması da Müslümanlar için bir rahmet olmuştur. Çünkü her Müslüman, kendi şartlarına göre bir mezhebi taklit ederek amel ve ibadetini yapmıştır.

"İkinci Nokta: Ekalliyette kalan kavl, eğer içindeki hakikat ve mağz, onu intihap eden istidatlardaki heves ve hevâ ve mevrus ayineye ve mizacına galebe çalmasa, o kavl bir hatar-ı azimde kalır. Zira istidat onunla insibağ edip, onun muktezasına inkılap etmek lazımken, o onu kendine çevirir ve telkih eder, kendi emrine musahhar eder. İşte şu noktadan hüdâ hevâya tahavvül ve mezhep mizaçtan teşerrüb eder. Arı su içer, bal akıtır. Yılan su içer, zehir döker." (bk. age.)

Kişisel ve bireysel içtihatlar kişisel kaldığı sürece rahmet ve maslahattır ve o kişilerin faydasınadır. Lakin aynı içtihat kişisellikten çıkarılıp genelleştirilirse o zaman o içtihada uygun düşmeyen diğer insanlar için bir azap ve sorun kaynağı haline gelir.

Mesela, Hanbeli mezhebinin başın tamamını mesh etme içtihadı sıcak bölgeler için güzeldir ve rahmettir, serinlemeye sebeptir. Ama aynı içtihat soğuk bölgelerde azap ve çiledir. Soğuk bölgelerde Şafi mezhebinin bir parmakla meshi daha yerinde daha güzeldir.

Kişisel içtihat kişisel kaldığı sürece güzeldir ve rahmettir. Her ne zaman genelleştirilir ise o zaman hatar-ı azim yani büyük bir risk ve ayrışma nedeni haline dönüşür.

Örnek üzerinden devam edecek olursak "Hanefi mezhebi mutlak doğrudur diğer mezhepler hatalı ve yanlıştır." demek mezhepleri genelleştirmek ve diğer kişisel mezhepleri inkâr ve tezyif anlamı taşır. Bu da diğer mezheplerin mensupları ile çatışma ve ayrıştırmayı beraberinde getirir. Her mezhep her içtihat kendi bölgesinde kendi şartlarında güzel ve faydalıdır. Bunu evrenselleştirmek ve genelleştirmek ihtilaf ve çatışmaya sebebiyet vermektir.

Üstad'ın aşağıdaki şu cümlelerine kulak verelim:

"Müstaid, müçtehid olabilir; müşerri’ olamaz"

"İçtihadın şartını haiz olan her müstaid, ediyor nefsi için nass olmayanda içtihad. Ona lâzım, gayra ilzam edemez.

Ümmeti davetle teşri edemez. Fehmi, şeriattan olur; lâkin şeriat olamaz. Müçtehid olabilir fakat müşerri’ olamaz.

İcma ile cumhurdur, sikke-i şer’i görür. Bir fikre davet etmek; zann-ı kabul-ü cumhur, şart-ı evvel oluyor.

Yoksa davet bid’attır, reddedilir. Ağzına tıkılır, onda daha çıkamaz." (Sözler, Lemeat)

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Müstaid; fehmi, şeriattan olur, lâkin şeriat olamaz. Müçtehid olabilir, fakat müşerri' olamaz." Bu konuyu açıklar mısınız?

- Müçtehitlik taslayanlara Bediüzzaman'dan önemli tavsiyeler (Video).

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...