"Mevlânâ Celâleddin-i Rumî’nin pederleri olan Sultanü’l-Ulema’nın" kıssası hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Bazılarının sakal bırakmamaklığına itirazları münasebetiyle, Mevlânâ Celâleddin-i Rumî’nin pederleri olan Sultanü’l-Ulema’nın bir kıssasıyla onu müdafaa edip, “Bu misüllü, Bediüzzaman’ın dahi elbette bir içtihadı vardır. İtiraz edenler haksızdır.” demiş..."
Eski Fetva Emini
Ali Rıza (R.h)
Mevlana Hazretlerinin babası, oğlu Mevlana'yı küçük yaşından itibaren hep arkasından yürüyerek takip edermiş.
Çevresindekiler ise bu davranışı kınarlarmış. Bu saldırı ve tenkitlere mukabil, Mevlana'nın babası her defasında şu cevabı verirmiş; "Siz zamanla benim bu hareketimin doğruluğunu anlayacaksınız..."
Bu kıssadan alınması gereken hisse, herkesin hissesi nisbetinde olduğu içindir ki; sadece kıssanın ismi verilmiş, alınması gereken hisseden bahsedilmemiş. Zira herkes kendi hissesini alacaktır...
(1) bk. Kastamonu Lahikası, 119. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Ahirzamanda kullanılan, bırakılan veya bırakılmayan sakal saç benzeri bir çok uygulama sünnete uygunluğu tartışılıyor.
Hiç bırakmasan ecnebilere benzeme riski var. Sakal ve bıyık bıraksan, bakıyoruz IŞID gibi veya bazı din dışı tarikatlar da aynı şekilde bırakıyor.
Belki burda sünnete en uygunu Üstad'ın tarzı oluyor.
Çünkü 'temiz bir bıyık ve sakalsız temiz bir yüz' bakıyoruz ve müşahede ediyoruz ki dünyanın neresine giderseniz gidin Nur Talebelerini akla getiriyor ve kendilerini tanıttırıyor.
Onları gören de bilir ki Müslüman ve Sünnet-i Seniyyeye ittiba da en güvenilir Onlardır.
Zaten Sünnet olan da bu değil midir.
Yani kafirlere ve din düşmanlarına benzememek...
Burdaki kıssa da tam muvafık oluyor
Zamanla Üstadın tarzı Sünnette tam yerini bulmuştur...
Peki Sultanül Ulema hz. sakal bırakmış mı bırakmamış mı ben anlayamadm. Zira r.nurda eski fetva emini bu kıssaya dem vururken sakalla alakalı içtihadını göz önüne almış üstadımızn!!