Nefsi zafiyete uğratmadan terbiye ederek hizmette sevk etmek; daha efdal olarak nazara veriliyor. Bunun da sahabe mesleği olduğu ifade ediliyor. Bunu nasıl anlamalıyız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Nefis, insanın nihayetsiz terakki ve tekemmül etmesinde bir mizan bir ölçü bir zemberektir. Şayet nefsi tamamen imha edip etkisiz hâle getirirsek, terakki ve tekemmül yolu kapanır ve insan manen olgunlaşıp ahsen-i takvim seviyesine çıkamaz.

Öyle ise nefsin vahşi ve uysal olmayan hissiyatları tadil ve ıslah edilip hayra ve ibadete çevrilmelidir. Nefsi terbiye etmek, nefsi helal dairesinde tutmak demektir.

Mesela, nefis içmek ister ama içeceğin helal mı haram mı olduğuna dikkat etmez. Burada nefsin üzerinde otokontrol sağlayan bir imanın bir iradenin olması gerekiyor. Şayet bu otokontrol olmazsa, nefis sadece ihtiyaçlarının giderilmesini düşünür, ihtiyacını gideren şeyin temiz mi helal mi kısmı ile ilgilenmez.

Şayet nefsin üzerinde duran irade ve iman zayıfsa, nefis alabildiğine tahripçi alabildiğine yıkıcı alabildiğine şerli olabilir. Ama irade ve iman kuvvetli ve tahkiki ise, bu kez nefis hem manen terakki etmede bir zemberek hem de ilahi isimlerin tecellilerini tartıp ölçmede bir mizan ve mihenktir.

"Nefsi etkisiz hale getireceğim" diye insan tamamen nefsi ile meşgul olursa, iman hizmeti aksar atalete uğrar. Tarikat berzahında nefsi öldürmek bazen kırk yıl sürebiliyor; bu zaman şartlarında zaten bu mümkün de değil.

Öyle ise Risale-i Nur'un tahkiki iman dersleri ile irade ve imanımızı güçlendirip nefsin üzerinde iyi bir kontrol mekanizması oluşturmak, bu zamanda en makul en kısa ve en gerçekçi bir çözümdür.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...