Nihayeti olan kâinattan, Allah'ın nihayetsiz ilmini nasıl anlarız?
Değerli Kardeşimiz;
Kâinatta ve içindeki sayısız varlıklardaki sonsuz fiiller ve icraatlar, Cenab-ı Hakk’ın sıfatlarının sonsuz olduğuna en büyük delildir. Zira bir şeyden her şeyi; her şeyden bir şeyi icat etmek, zerre kadar bir çekirdeğin içine incir ağacını yerleştirmek, insanı kâinat kadar geniş bir istidat sahibi olarak yaratmak gibi sayısız işler ancak sonsuz ilim ve kudretin icraatları olabilir.
İlm-i kelam ve felsefede bütün akıllar, Ulûhiyet ile sonsuzluğu müsavi görüyor. Yani; İlahlık ancak sonsuzluk ile mümkündür. Fani ve sınırlı bir vasıf, İlahlık ile bağdaşmaz. Öyle ise Allah’ın sıfatlarının sonsuz olduğunu, kâinat olmasa da aklen teslim ediyoruz.
Diğer bir husus, mertebe ve derece insanın zihnindeki bir düşüncedir. Hakikat-i halde Allah’ın sonsuz sıfatlarında bir mertebe ve derece söz konusu değildir. Allah’ın kudreti karşısında bir ile bin eşittir. Kesret ile vahdet aynıdır. Bu sebeple sonsuz sıfatların bir şey ile tecelli etmesi ile çok şey üstünde tecelli etmesi arasında fark yoktur. Bir elmanın icadı ile kâinatın icadı aynıdır ve eşittir.
“Teveccühünde tecezzî ve inkısam olmaz.” (20 Mektup)
Allah, binler işe birlikte teveccüh edebilir ve kudretinde hiçbir azalma, bölünme, parçalanma olmaksızın her şeyi o sonsuz kudretiyle yaratır.
Allah, büyük bir şeyi yarattığı zaman ona fazla bir kuvvet sarf etmediği gibi, küçük bir şeyi yarattığında da az bir kuvvet sarf etmez. Büyüğü de küçüğü de aynı sonsuz kudretiyle yaratır. Ancak, güneş her aynaya onun kabiliyetine göre ziya verdiği gibi, İlâhî kudret de eşyanın mahiyetine göre az veya çok tecelli eder. Tecellinin azı ve çoğu, büyüğü ve küçüğü olur, ama onların kaynağı olan kudret için böyle bir şey düşünülemez, büyük-küçük fark etmez. Çiçeğe de aynı sonsuz kudretiyle teveccüh eder, yıldıza da.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü