"O zat müşteridir ki ilişmiş. Müşteri olmayan lakayt kalır." Bazıları ifrat derecesinde ilişiyor; bu kısmı açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Fikri olmayan ya da sabit fikirli olan adamdan değil, fikir erbabı olan, sürekli okuyup araştıran kişilerden ümitvar olacaksın. Çünkü böyle kimseler sürekli araştırır hakkı arar. Hakkı bulur ya bulamaz, o ayrı bir mesele.
Ama okumayan, araştırmayan, hakkı aramayan fikirsiz birinin hakkı bulma ihtimali yoktur. Çünkü hak, araştırmakla ve hareketle bulunabilir. Buradaki "müşteri" ifadesi de arayışı ve hareketi ifade ediyor. İnsanın bir şeyi arayıp bulması ve onu kabul etmesi için, önce müşteri olması gerekir. Evinden çıkmayan, çarşıya pazara gitmeyen adama ne satabilirsin ki?!.
Müşteri tenkid eder, peşin hüküm ile gelir, hatta bazen düşmanlık etmek için gelir; sen iyi bir satıcı ve iyi pazarlamacı isen, o müşteri ile nasıl baş edeceğini bilmen gerekir. İyi bir pazarcı gelmeyen adama bir şey anlatamaz, ama düşmanlık etmek için de olsa gelen adama bir şeyler anlatabilir. Meseleye bu yönden bakmak gerekir.
Birisi var sana hiç gelmiyor, seni hiç tanımıyor, seni görse yolunu değiştiriyor. Diğer birisi de var senin evine gelip seninle fikrî münakaşaya giriyor; hangisi ile irtibat kurmak kolaydır, elbette senin ayağına gelen adamla...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Onlara gereken cevap verilecek kabul edip etmeme onun sorumluğundadır. İlle her müşteri senden bir şey almak seni kabul etmek zorunda değildir.