"... Öyle ise, Allah nâmına vermeyen gafil insânlardan almamalıyız." sözünün tam olarak neyi ifade ettiğini, bir emir mi yoksa bir tavsiye mi olduğunu izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bu sorunun cevabını Üstad Hazretleri şöyle vermektedir:
"Esbab-ı zahiriye eliyle gelen nimetleri, o esbab hesabına almamak gerektir. Eğer o sebeb ihtiyar sahibi değilse -meselâ hayvan ve ağaç gibi- doğrudan doğruya o nimeti Cenab-ı Hak hesabına verir. Madem o, lisan-ı hal ile 'Bismillah' der, sana verir. Sen de Allah hesabına olarak 'Bismillah' de, al. Eğer o sebeb ihtiyar sahibi ise; o Bismillah demeli, sonra ondan al, yoksa alma. Çünki - وَلاَ تَاْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللّٰهِ عَلَيْهِ [“Üzerine Allah’ın adı zikredilmeyen şeylerden yemeyin!” (En’âm Sûresi, 6/121)] âyetinin mana-yı sarihinden başka bir mana-yı işarîsi şudur ki: 'Mün'im-i Hakikî'yi hatıra getirmeyen ve onun namıyla verilmeyen nimeti yemeyiniz!' demektir. O halde hem veren 'Bismillah' demeli, hem alan 'Bismillah' demeli. Eğer o 'Bismillah' demiyor, fakat sen de almaya muhtaç isen; sen 'Bismillah' de, onun başı üstünde rahmet-i İlahiyenin elini gör, şükür ile öp, ondan al. Yani nimetten in'ama bak, in'amdan Mün'im-i Hakikî'yi düşün. Bu düşünmek bir şükürdür. Sonra o zahirî vasıtaya istersen dua et. Çünki o nimet onun eliyle size gönderildi."(1)
Allah namına almak ve Allah namına vermek, nimetlerin üzerinde Allah'ın kudret ve rahmet elini görmek demektir. Nimetleri, sebeplerden değil, Allah’tan bilmeyi ifade eden bir cümledir.
Allah namına vermemek iki türlüdür: Birisi, inkar ve imansızlıktan gelen ve nimetleri sebeplerden bilmekten gelen şekli; diğeri ise, imanın zaafından gelen gaflet sebebi ile nimetlerin üstündeki kudret ve rahmet elini görmemekten gelen boyutudur.
“Allah namına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız.” cümlesi ile iman ehlinin şayet ihtiyaç ve zaruret gibi durumları yoksa bu gibi gafil insanlardan, yani Allah namına vermeyenlerden bir şey alıp vermemesini tavsiye ediyor.
Ama zaruret ve ihtiyaç sahibi ise, o gafil adamın üstünde Allah’ın kudret ve rahmet elini görüp, nimetin gerçek sahibinin o kudret ve rahmet sahibi olduğunu idrak edip O'nun ismi ile alabilir.
(1) bk. Lem'alar, On Yedinci Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Verdiğiniz paragraf aynı zamanda bir hadis-i şerif mealidir.
Hz. Aişe (R.Anha) anlatıyor: Bazı kimseler “Ya Resulallah! Bazı adamlar bize et getiriyorlar. (Daha yeni Müslüman oldukları için) Besmele çekip çekmediklerini bilemiyoruz?” dediler.
“Siz Allah’ın adını anın ve yiyin.” buyurdu.
(Buharî, Zebaih, 21; Ebu Davud, Edahî, 19).