"Öyle ise, hakikat-i kâinat, daima hak lisanıyla der: لَهُ الْحَمْدُ مِنْ كُلِّ اَحَدٍ مِنَ اْلاَزَلِ اِلَى اْلاَبَدِ" Hakikat-i kâinat ne demektir, Arabî ibarenin mealini verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hakiki hakaik-i eşya, esma-i İlahiyedir. Mahiyet-i eşya ise, o hakaikin gölgeleridir."
Seyyid Şerif Cürcani’nin "Tarifat" adlı kitabında şu bilgiye yer verilir:
“ 'O nedir?' sualinin cevabı olan hususiyet, makul olması bakımından mahiyet, hariçte sübutu bakımından hakikat, başkalarından farklılığı bakımından ise hüviyet diye adlandırılır.”
İşte hariçte sabit olan bu hakikatlerin de hakikati esma-i ilahiyedir. Mesela, bir meyvenin İlm-i İlahideki hâli mahiyettir; bu mahiyet, yaratıldığında hakikat olur. Bu hakikat de esma-i ilahiyeden olan Rezzak ismine dayanır, onun bir tecellisidir.
Bu dersin ilk cümleleri bu ibare ile özetlenmiş bulunuyor:
لَهُ الْحَمْدُ مِنْ كُلِّ اَحَدٍ مِنَ اْلاَزَلِ اِلَى اْلاَبَدِ
Yani, bütün mevcudatta sebeb-i medih ve sena olan kemalat onundur. Öyle ise, hamd dahi ona aittir. Ezelden ebede kadar her kimden her kime karşı gelen ve gelecek medhüsena ona aittir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü