Peygamberimiz mi'raca çıktığında, Allah ile arasında bir yay mesafede kaldı, deniliyor. Bunu nasıl anlamalıyız?!..
Değerli Kardeşimiz;
Mi'racda, Hazreti Peygamber (asm) bütün imkân âlemini, yani mahlûkatı ve yaratılmışları geride bıraktı, manen çok terakki etti, Allah’ın zâtını görebilecek bir kıvama geldi ve Kab-ı kavseyn denilen makamda rüyete mazhar oldu.
Kab-ı kavseyn: Kelime olarak, iki yay uzaklığı demektir. Bu bir tabirdir. Yoksa Allah ile kul arasında mekânı akla getiren bir uzunluk birimi değildir. Ama şunu diyebiliriz: Hazreti Peygamber (asm), bütün imkân âlemini geride bırakıp, mahiyetini idrak edemediğimiz ve edemeyeceğimiz bir makama varıp, Allah’ın zâtını dünya gözü ile görmüştür. Üstad Hazretleri, bu makamı, imkân ve vücub ortası, yani, mahlûkatın bitip tükendiği ve Allah’ın Zat-ı Akdesinin tezahür ettiği bir makam olarak tarif ediyor.
Bu yüzden Kab-ı kavseyni bir mekân olarak değil de, bir makam olarak ele almak gerekir. Mekân kavramı ister istemez Allah’a bir mekân hayal ettiriyor ki, bu da İslam inancına zıttır. Bu yüzden Kab-ı kavseyni Hazreti Peygamber (asm)'in mahiyetini bilmediğimiz bir şekilde, Allah’ın zâtını gördüğü bir makam olarak anlamak, en salim yol olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü