Risale-i Nur, kendi dairesi dışındaki ehl-i imana nasıl bakıyor? Diğer cemaat ve tarikatler Risale-i Nur dairesine girmedikleri için sorumlu olurlar mı?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Ehl-i sünnet dairesinde olan her meslek ve meşrep haktır ve istikamet üzeredir. Ehl-i sünnet ise; itikadda İmam Maturidi ve İmam Eşari, amelde ise Hanefi, Şafi, Maliki ve Hanbeli mezhebinden olanlara denir. Tabi amelde müşterisi kalmamış ve tarihte hak olan bir çok mezhepler de vardır, onlar bahsimizin dışındadır. İmam Evzai, Ebu Leyla, gibi hak mezhepler, buna örnek olarak verilebilir.

İtikat ve amelde, bu mezhep ve ekollerin çizdiği dairede olan her meslek ve meşrep haktır. Bunların dışında olan meslek ve meşrepler ise, batıl ve bidat yolundadır. Ölçümüz ehlisünnetin çizdiği dairedir.

Nakşilik, Kadrilik, Şazelilik, Rufailik gibi kökü eski olan tarikat ve tasavvuf menşeli mesleklerin hepsi, ehlisünnet dairesinde olan hak mesleklerdir. Nurculuk mesleği ehlisünnet dairesinde bir iman hareketi olduğu için, bu meslek de hak bir meslektir. İman ve gaye bakımından, hepsi İslam dairesinde hak ve makbul mesleklerdir. Farklılıkları gayeye hizmet noktasında ortaya koydukları vasıta ve araçlardır.

Risale-i Nurlar, dairesinin dışında olan hak mesleklere müspet bakar ve böyle bakmayı bize tavsiye eder. Risale-i Nur dava değil, dava içinde bir delil olduğu için, "Risale-i Nurların dairesine girmeyenler mesul olur." demek abes olur. Belki asrın müceddidinden ve asrın ilacı olan Risale-i Nurlardan habersiz olmak ve ona ilgisiz kalmak, büyük bir eksiklik ve kayıptır denilebilir; ama mesuldür denilemez.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 7.529
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

hatipoglu1966
Madem hakikat budur. Risale-i Nur dairesinin yakınında bulunan ehl-i ilim ve ehl-i tarîkat ve sofi-meşreb zâtlar, onun cereyanına girmek ve ilim ve tarîkattan gelen eski sermayeleriyle ona kuvvet vermek ve genişlemesine çalışmak ve şakirdlerini teşvik etmek ve bir buz parçası olan enaniyetini, tam bir havuzu kazanmak için, o dairedeki âb-ı hayat havuzuna atıp eritmek gerektir ve elzemdir. Yoksa Risale-i Nur'a karşı rakibane başka bir çığır açmak ile hem o zarar eder, hem bu müstakim ve metin cadde-i Kur'aniyeye bilmeyerek zarar verir; zındıkaya bir nevi yardım olur. Kastamonu Lahikası ( 122 )
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...