"Ehl-i hak ve hakikat ittifaktaki fevkalade kuvveti ihtilafla zayi ettikleri halde, ehl-i nifak ve ehl-i dalalet..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Ehl-i hak ve hakikat ittifaktaki fevkalade kuvveti ihtilafla zayi ettikleri halde, ehl-i nifak ve ehl-i dalalet, meşreplerine zıt olduğu halde ittifaktaki ehemmiyetli kuvveti elde etmek için ittifak ediyorlar." (Kastamonu Lâhikası, 97. Mektup)

Bu cümle, Bediüzzaman Hazretlerinin cemaat şuuru, tesanüd ve müsbet hareket anlayışının en kritik kavşaklarından biridir.

Bediüzzaman Hazretleri burada çok önemli bir toplum analizi yapıyor:

  • Ehl-i hak ve hakikat: Hak yolda gidenler, samimi dindarlar, İslam’a hizmet eden gruplar.

  • Ehl-i nifak ve dalalet: Bozguncular, imanı sarsmaya çalışanlar, batıl fikir sahipleri.

Hak taraftarları, aslında doğru bir yolda olmalarına rağmen:

  • Meşrep ve meselelere getirdikleri yorum farkı,

  • Ego, kibir, enaniyet,

  • İstiklal duygusu yüzünden birlik olamıyor,

  • Aralarında ihtilaf çıkıyor ve kuvvetleri boşa gidiyor.

Ama batıl tarafında olanlar:

  • Aslında birbirine benzemeyen,

  • Fikren zıt gruplar olmalarına rağmen, sırf güç kazanmak ve hak cephesine zarar vermek için ittifak ediyorlar.

İhtilaf, ayrılık ve düşmanlık gibi şeyler; birlik olmaktaki gücü, sağlamlığı bozan ve zayıflatan en önemli ve en tehlikeli hastalıktır. Maalesef hâlihazırdaki ehl-i hak ve hakikat olan Müslümanlar birbirlerine karşı ihtilaf ve düşmanlık içinde oldukları için, kâfirlerin karşısında zayıf ve kuvvetsiz kalmışlar. Onların zulmü altında eziliyorlar.

Ehl-i nifak ve ehl-i dalalet olan kafirler ise, meslek ve meşreplerine zıt olmasına rağmen birlik ve ittifaktaki kuvvet ve gücü hissedip var güçleri ile ittifak ediyorlar ve güçlerini birleştirip Müslümanlara galip geliyorlar.

Hâlbuki durum bilakis olmalı. Tevhit birliği ve ittifakı ister, şirk ve küfür ise ihtilaf ve dağılmayı gerekli kılar. Demek Müslümanlar tevhidi tahkiki bir şekilde kalp ve ruhlarına tam hazmedemedikleri için kendi aralarında birlik ve ittifak kuramıyorlar.

Netice olarak; haklı olmak yeterli değildir. Haklılar birleşmezse, haksızlar galip gelir. İttihad, hak cephesinin en büyük gücüdür.

Bediüzzaman bu hakikati mana itibariyle Risale-i Nur’da defalarca şöyle vurgular: Tevfik-i İlâhî, ittifakta gizlidir. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Ben değil, biz deyin!

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 67
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...