Risale-i Nur Külliyatı'nın Kırmızı Ciltli Olmasının Hikmeti Ne Olabilir?
Değerli Kardeşimiz;
Konuyla alakalı olarak Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Bayram Yüksel Ağabey şöyle diyor:
"Mecmualar ciltlenip geldiğinde Üstadımız bayram ediyordu. Cilt işleri İstanbul'da yapılırdı. İstanbul'daki neşriyatı Ahmet Aytimur kardeşle Mehmet Fırıncı ve Mehmet Emin Birinci kardeşlerimiz beraber yaparlardı. Ankara'daki neşriyatı ise, Said Özdemir, Atıf Ural, Mustafa Türkmenoğlu, Tahsin Tola beraber yaparlardı. Üstadımız kırmızı ciltleri tercih ederdi. Formalar gelmeye başladığında, Üstad hatt-ı Kur'an ile takip eder. Bizler de yeni yazıyla her mecmua matbaada basılıp ciltli olarak geldiğinde, kapağından başlar, baş sahifesinden sonuna kadar o mecmua bitinceye kadar derslerimizi ondan yapardık. O mecmua bittiğinde sırasıyla diğer mecmuaları okurduk..." (Son Şahitler, III. Cilt, Bayram YÜKSEL.)
Ayrıca Üstadımız'ın kırmızı rengi sevdiği de bilinen bir durumdur. Risalelerde bu konuda şöyle bir yer geçmektedir:
"Aynı günde siyah bir mürekkebimiz vardı. 'Keşke güzel bir kırmızı mürekkebimiz olsaydı.' dedik. Biraz o mürekkepten taş üzerine döktük; siyah ve mor idi. Sonra yazmaya başladık. Tam istediğimiz tarzda kırmızı oldu. Bu hâle yedi-sekiz kişi pek çok hayret ettik. Bu işi de bir fâl-i hayr addettik. 'Fesübhânallah!..' dedik." (Barla Lahikası, 212. Mektup.)
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden konuyla alakalı olarak başka bir hatıra elimizde mevcut olmadığından, ayrıca yapacağımız izahlar "tekellüflü tevil" olacağından yukarıdaki hatırayla yetiniyoruz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Dikkatimizden kaçan iki hatırlatmayı nazarımıza verdiğinizden ötürü teşekkürlerimizi arz ederiz. Zaten bu sitenin en büyük amaçlarından biri, tüm kardeşlerimizin yardımlarıyla Risalelerden istifadeyi en azami derecede artırıp, bu siteyi mükemmel bir hale getirmektir. Bu da herkesin katkılarıyla gerçekleşecektir.
hatıralarda mevcuttur: ilk neşredilen nurlar kapakları yeşil , vişne çürüğü, bordo, mavi gibi renklerden müteşekkildi. Daha sonra ise üstad hazretleri:''Kan Kırmızıdır, Kan Cihaddır, Risale-i Nur'da Nefisle En Büyük Cihad Olduğu İçin Risale-i N ur'un Kapakları Kırmızı Olacak.''demiştir. O günden itibaren hak, varis neşriyatlar kırmızı kapaklı olarak neşriyata devam edegelmektedir.. selam ve muhabbetle
Yirmi gün zarfında bir rü'ya daha gördüm: Eğirdir Gölü'nün kenarında, yani çakıllığında bulunuyormuşum.
Bu denizin kenarında büyük bir beyaz çadır kurulmuş.
Çadırın içinde, büyük bir direğin dibinde üstadım Said bulunuyor.
Bu esnada eline büyük bir kırmızı kaplı kitab alıp, çadırın direğine dayanarak o kitabı okudu.
Barla - 146