"Risâle-i Nur sübjektif nazariye ve mütâlâalardan uzak bir şekilde,.. Kur’ân’ın hakîkatlerini rasyonel ve objektif bir şekilde,.." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Külliyet ile objektifliği birbirine karıştırmamak gerekir. "Risale-i Nur Kur’an gibi küllidir" demek yanlış bir ifadedir. Ama "Risale-i Nur Kur’an hakikatlerini herhangi bir ideoloji ya da mesleğin tesirinde kalmadan, objektif bir nazarla insanlara veriyor" demek yanlış bir ifade değildir.
Manevî tefsirler ekseriyetle Kur’an’ı objektif bir nazarla, yani Kur’an’ı kendi meziyetleri ile insanlığa takdim ederler. Klasik tefsirler ise hem ilmi derinliği kadar hem de mesleğinin baskısı ile Kur’an’ı anlamaya ve anlatmaya çalışırlar. Mesela, kelam ilminde derinleşmiş Fahrettin Razi’nin, tefsiri böyle tefsirdir. Ama Mevlana ile İmam-ı Rabbani'nin eserleri, Kur’an’ı daha geniş ve daha objektif bir nazarla takdim etmişlerdir.
Manevî tefsirlerin bu hususiyeti kesbî değil vehbî olmalarından dolayıdır. Çünkü manevî tefsirler kendi döneminin bir ihtiyacına karşılık geldiği için, ilahi bir lütuf olarak veriliyorlar. Risale-i Nur Kur’an’ın o muazzam meziyetlerine objektif bir tarzda ayna olmamış olsa idi, bu asır insanları iman hakikatlerini tam manası ile anlayıp hazmedemezlerdi.
Risale-i Nur Kur’an deryasından objektif bir damladır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü