Risale-i Nur'u çok okuduğu halde anlayamayanlar için tavsiyeleriniz nelerdir? Risaleler herkese aynı şekilde mi açılır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Evvelâ; çok okumak değil, anlayarak okumak marifettir. Bu yüzden keyfiyetli okumaya yönelmeliyiz, yani anlayarak okumaya özen göstermeliyiz.

İkincisi; mütalaa ve münazara ortamlarına sıkça katılıp, Risale-i Nurlar üstünde tecrübe ve birikimi olan kardeş ya da ağabeylerden istifade yoluna gitmeliyiz.

Üçüncüsü; kelime ve lügat çalışması yapıp, dil meselesini aşmak gerekiyor. Günümüz Türkçesi maalesef Risale-i Nurların zengin dil yapısını anlamakta yeterli olamıyor.

Dördüncüsü; ilmi tahkikat ve araştırmalara yönelip, Risale-i Nurların muhteviyatını açacak ya da anlamaya vesile olacak birtakım mefhum ya da ilmi çerçevelerin talim edilmesidir. Liyakati olanlar, bir parça felsefe ve kelam ilminden istifade etmelidirler.

Beşincisi; Risale-i Nur'un en büyük vasıflarından birisi, her seviyedeki insana hitap etmesi ve onları aydınlatabilmesidir; başka eserlerde bu vasıf çok nadir olarak görünüyor. Risale-i Nurlar; havas-avam, âlim-cahil, zengin-fakir, köylü-şehirli, her kesime hitap eden bir eser olmasından, bir kelimesi ve cümlesi; çok manaların depolu olduğu bir kitap hükmünü almış. Bu yüzden, herkesin istifade ve anlayışı, kabiliyet ve anlayışına göre oluyor; ama en alt kademedeki avam insan da istifadesiz kalmıyor. Bu sebeple istifadeye kademeli olarak, sabırla devam etmeliyiz. Birden her bir meseleyi anlamak mümkün olmayabilir.

Meselâ; Batılı bir filozofun ya da Doğulu İbn-i Arabî’nin eserlerini anlamak için, onların kıvamına varmak ve o seviyeye çıkmak gerekir; çünkü onların eserleri sadece havassa hitap ediyor. Ama Risale-i Nurlar her kesime hitap ediyor.

Netice olarak; Risale-i Nurlar, meyveli bir bahçe gibidir. O bahçede çok uzun dalların ucunda tatlı ve olgun meyveler de var, en alt kısmında boyu kısa olanlar onların istifade edebileceği meyveler de var. Yani; Risale-i Nurlar kimseyi meyvesiz bırakmayan çok güzel bir bahçe hükmündedir.

- Risale-i Nur'dan istifade etmekteki noksanlık kişiden kişiye göre değişebilir.

- Kimileri günah ve gafletten dolayı tam istifade edemez. Zira gaflet ve günahlar istifadenin önünde kesif bir perde gibidir. Tövbe ve istiğfar ile bu kesif perde parçalanmalıdır. O zaman istifade daha parlak ve daha revnektar olur.

- Kimileri Risale-i Nurları mütalaa ve münazara etmek yerine, vird ve zikir makamında okur, bu yüzden inkişafı zayıf ve sınırlı kalır. Risale-i Nurlar Hakim ve Rahim isminin bir tecellisi olduğu için tefekkür ağırlıklı bir tefsirdir. Tefekkür ise mütalaa ve münazara ile olur.

- Kimileri kabı kadar istifade eder. İlle de herkes en üst seviyeden ve en üst perdeden istifade edecek değildir. Herkes kabı ve kapasitesi kadar istifade eder. Risale-i Nur bir okyanus gibidir, kimisi bir maşrapa ile su alır, kimisi bir galon ile alır, kimisi tanker ile alır, kimisi de okyanusu tamamı ile ihata eder. Bu yüzden, Risale-i Nur’ları okuyan hiç kimse kimse nasipsiz, feyizsiz ve istifadesiz kalmaz...

- Risale-i Nur okurken en iyi şekilde nasıl istifade edebiliriz? Okuma sırası tavsiye eder misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 9.739
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

fakirullah
Kardeşim tefekkür akılla olduğu gibi kalble de olabiliyormuş; insanın yapısına göre birine daha yatkın olabiliriz. Bu durumda diğerini kuvvetlendirmek gerekir. Aklî tefekkürü açmak için çok risale okumak, okuduğumuzu muhakeme etmeye çalışmak, yani belli bir süre ciddiyetle cehd gayret çalışma gerekli. Aklımızı muhakemeye alıştırmak lazım. Soru cevaplı okumalar da hikmeti görmemiz için faydalı oluyor. Kalben tefekküre geçmek için acz ve fakrımızı anlamamız gerekiyor, o zaman meseleler kalbe inip, onun nazarıyla bakabiliyoruz. Cenabı Hak eksiklerimizi lutfuyla tamamlasın.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...