Risaleleri anlatmada, tanıtmada, tebliğde nasıl davranmalı, nasıl hareket etmeliyiz?
Değerli Kardeşimiz;
İnsanlara ister Risale-i Nurlar olsun, ister iyilik ve güzellikler olsun, anlatmanın iki şekli vardır.
Biri hal dili ile anlatmak; yani güzellik ve iyilikleri yaşayarak üzerinde ilan etmektir. Bu, tesir bakımından en tesirli anlatma şeklidir. Biz Risale-i Nurları üzerimizde somut olarak gösterebilirsek, dil ile yapacağımız ilana kuvvet verir.
Diğeri ise; dil ile hakkı ve güzellikleri ilan etmektir. Bunu da yaparken bazı gerekleri üzerimizde barındırmamız gerekir. Bu gereklerden bazılarını takdim edelim.
Birincisi: Hak ve güzelliklere vakıf olmak. Yani hak ve hakikatleri tam manası ile idrak edip ihata etmektir. Zira güzellikleri idrak ve ihata edemeyen, başkasına aktaramaz. Bunun için talim, tebliğden önce gelir. İlimde ne kadar olgun olunursa, karşıya aktarmada da o kadar olgun ve verimli olunur.
İkincisi: Tebliğ edeceğimiz kişinin haline mutabık hitap etmek. Ve ona uygun bir üslup kullanmak. Bazen sert, bazen yumuşak bir üslup, bazen detaylı, bazen özet, bazen ilmi, bazen avami, yani muhatabın haline uygun tarzı seçmek.
Üçüncüsü: Şayet bu donanıma ve derinliğe henüz kavuşmamış isek, en azından kavuşanlara götürmek de bir tebliğ aracıdır.
Dördüncüsü: Bizim görevimiz en kamil manada tebliğ etmektir, hidayet ise Allah’tandır, sonucu tayin etmek bizim görevimiz değildir. Onun için tebliğ ettiğimiz halde cevap alamamamız, bizi ümitsizliğe düşürmemeli tebliğe devam etmeliyiz.
Beşincisi: Biz daima Risale-i Nur'u adres göstermeliyiz ve ona teşvik etmeliyiz. Mümkün mertebe hak ve hakikatleri Risale-i Nur'un dili ile ilan etmeliyiz. Zira bu asrın yaralarına merhem Risale-i Nurlardır.
Altıncısı: Risale-i Nurların öncelik olarak imana ve ahlaka dair yerleri okunabilir. Özellikle Gençlik Rehberi, Küçük Sözler, Meyve Risalesi mütalaa edilebilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü