Risaleleri okuyup çok iyi anlamak istiyorum. Sohbetler bana az geliyor. Mütalaa ve müzakere mi yapmak gerekir? Cemaat veya tarikat değişikliği yapsam sıkıntı olur mu?
Değerli Kardeşimiz;
Allah, her insanın fıtrat ve mizacını farklı yaratmıştır. Bu sebepten dolayı bir kalıp ve tek bir tarz belirleyip, herkesin bu kalıp ve tarza girmesini istemek fıtrata aykırı bir durumdur. Bu yüzden cemaatin genel kaideleri, her mizaç ve fıtratı çatısı altına alacak bir genişlikte ve ihatada olmalıdır. Şayet insan, bu cemaat içinde kendini veya fıtratını tatmin edemiyor ve bir sıkışmışlık hissediyor ise, tatmin olacağı veya kendi mizacına münasip başka bir meşrebi seçebilir.
Allah, her insanın fıtrat ve mizacını farklı yaratmıştır. Bu sebepten dolayı bir kalıp ve tek bir tarz belirleyip, herkesin bu kalıp ve tarza girmesini istemek fıtrata aykırı bir durumdur. Bu yüzden, cemaatin genel kaideleri, her mizaç ve fıtratı çatısı altına alacak bir genişlikte ve ihatada olmalıdır. Şayet insan, bu cemaat içinde kendini veya fıtratını tatmin edemiyor ve bir sıkışmışlık hissediyor ise, tatmin olacağı veya kendi mizacına münasip başka bir meşrebi seçebilir.
Risale-i Nurların mesleği geniş ve ihatalıdır, her mizaçta ve her fıtrattaki insanları çatısı altına alıp tatmin edebilir. Burada mühim olan Risale-i Nurlar dairesinde, kendi mizaç ve fıtratına uygun olan cemaati ya da meşrebi bulmaktır.
Lakin bazı insanlar bu ihata ve genişliği göremediği veya tatbik edemediği için, meşrebini ve tarzını Risale-i Nurlar ile aynı görüyor, buna uyulması gerektiğini, aksi takdirde Nur dairesinden çıkacağını söyleyerek, taassubune hareket edebiliyorlar. Bu da cemaat içinde ihtilaf ve sıkıntılara sebebiyet veriyor. Halbuki geniş ve ihata ile bakılabilse, her insan aynı çatı altında gayet güzel tatmin olup, hizmetini devam ettirebilir.
Risale-i Nurları anlamanın ve güzelce talim etmenin en mühim metotlarından birisi; "mütalaalı ve müzakereli dersler"dir. Böyle dersler, hakikatlerin zihinlere ve kalplere nakşetmesinde çok mühim bir metottur. Bu sebeple mütalaalı ve müzakereli derslere çokça iştirak etmek, ilim noktasından çok elzemdir.
Bu asırda en yüksek bir hakikat-i Kur’anîye, en büyük bir ders-i imaniye olan Risale-i Nur’un akıl ve dimağlarda yerleşmesi ciddi bir talim, büyük bir dikkat, gayret ve süreklilik ister. Bunun yolu sürekli olarak okumak, mütalaa ve müzakere etmekten geçer. Bu bakımdan bir nur talebesinin asıl gayesi bu eserleri anlayarak okumak, anladığını hayatına tatbik etmek, hayatı boyunca ihlas ve istikamet üzere yaşamak olmalıdır.
Hizmeti yeni tanıyanlara ve hizmete iştiyakla katılanlara risaleleri anlama, yaşama ve hayata yansıtma noktalarından yardımcı olmak elzemdir. Risalelerin mütaalası için küçük çapta “mütalaa grupları” oluşturulmalı ve özellikle her bir meslek grubu kendi aralarında, her yaş grubu kendi emsalleri ile bir araya gelip mütalaa ve müzakere yapmalıdır.
Hem insanda birçok latifeler var. Onun aklı bazı hakikatleri kavramazsa bile kalp ve ruhu hissesiz kalmaz. Okuyan kişinin idraki gelişir, kalbi inşirah eder ve ruhu birçok hakikatlere ayna olur. Bu bakımdan sabır göstermek elzemdir. Üstadımızın ifade ettiği gibi, “büyük bir bahçeye giren herkes, elinin ulaştığı kadar meyveleri toplar.”
Üstad Bediüzzaman Hazretleri şöyle buyurur: “Risaleler yalnız aklî mesail-i ilmiye değil; aynı zamanda kalbî, ruhî ve halîmesail-i imaniyedir. Aklınız her bir meseleyi tam anlamasa da ruh, kalb ve vicdânınız hissesini alır.”( Mektubat, 26. Mektup)
“Bir şey bütün elde edilmezse, bütün bütün elden kaçırılmaz.” (Lemâlar, 30. Lem’a)
Bu ifadelerden de anlaşıldığı gibi, bir kişi okuduğu veya dinlediği derin ve ince bir konuyu veya bir meseleyi anlamadığı taktirde, okumayı terk etmemeli, sabır ve teenni ile okumaya devam etmelidir. O büyük ders-i Kur’aniyenin nurundan istifade ve istifaze etmek için azami bir gayret gerekir. Aksi halde o büyük marifet ve hakikat derslerinden mahrum kalınır. Fen sahasında ilim tahsil etmeğe başlayan bir öğrenci, ben bu meseleyi anlamıyorum diye fakülteyi terk etmiyor, bilakis daha fazla ceht ve gayret gösteriyor.
Bu felaket ve helaket asrında büyük bir nimet olan Risale-i Nur’lar nice marifet, hakikat, feyiz ve esrarları havi eşsiz bir eserdir. O akılları tenvir eder; kalblere ve ruhlara inşirah verir ve iman zevkini tattırır. Risale-i Nur, latifeleri terbiye eder, fikirlere istikamet verir, tefekkürü derinleştirir; ahlak-i aliyeyi inkişaf ettirir. Hakiki ihlasa ve hakikat-ı uhuvvete mazhar kılar.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Risale-i Nur okurken en iyi şekilde nasıl istifade edebiliriz? Sesli okumak mı, sessiz okumak mı?..
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar