"Sadaret, meşihat, iki cenahdır. Şu devlet-i İslâmiyenin bu iki cenahı mütesâvi olmazsa, ileri gidilmez. Gidilse de böyle bir medeniyet-i faside için mukaddesatından insilâh eder." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Sadaret, meşihat, iki cenahdır. Şu devlet-i İslâmiyenin bu iki cenahı mütesâvi olmazsa, ileri gidilmez. Gidilse de böyle bir medeniyet-i faside için mukaddesatından insilâh eder."(1)
"Sadaret" Osmanlı Devleti zamanında "Başvekillik-Başbakanlık" makamına verilen isimdir.
"Meşihat" ise, din işlerini tedvir eden Osmanlı Devletinin "Diyanet İşleri Dairesi"ne verilen bir isimdir.
Devlet mekanizmasında bu iki kurum bir denge ve eşitlik içinde olmazsa, o zaman Diyanet Dairesi'nin Sadarete bağlanması gerekecek ki, bu durumda ileri gidilmez. Şayet gidilse de şimdiki bu fasid medeniyet içerisinde Sadaret'ten gelecek yanlış fetva taleplerine -mecburiyetle- olumlu cevap vermek durumunda kalacağından, maneviyat ve mukaddesatından soyutlanmak ve dünyevi düşünmek zorunda kalacaktır.
Üstadımızın ifade ettiği ve göstermeye çalıştığı bu tehlike, kısa bir zaman sonra ilan edilen Cumhuriyet döneminde din namına -ezanın değiştirilmesi, camilerde Türkçe Kur'an okunması, camilerin kiliseleştirilme gayretleri gibi- ne kadar kötülükler ve yanlışlar yapıldığı ortadadır...
(1) bk. Sünuhat.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü