Sevdiğim bir yakınımı katleden birisini nasıl affedebilirim? Nefsim, buna hiç yanaşmıyor. Konu hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bu meseleye birkaç yönden bakmak gerekir:
Birincisi: İnsanlar arasında asıl olan barıştır. Savaş arızî ve muvakkat bir durumdur. İslâmiyet, Müslümanları barışa amirane teşvik ediyor. İnsanların husumet ve kavga içinde endişeli bir hayat sürmesini istemiyor. Bundan dolayı affetmek en büyük faziletler sınıfından sayılmıştır. Zaten İslâm ceza hukukunda maktulün birinci derece yakınına affetme yetkisi de veriliyor.
İkincisi: Kaderin hâdiselerdeki hissesini hatırlatmakla maktul yakınlarını itidale davet ediyor. Bir nevi psikolojik bir rahatlatma ile maktul ile katilin akrabaları arasında çıkacak muhtemel kavgaya ve ölümlere set çekmek istiyor.
Üçüncüsü: İnsanlar kemal ve anlayış bakımından eşit değillerdir. İnsanların ekserisi avamdır ve tam kemale ermemişlerdir. Yakınını kaybeden avam bir insan, çoğu zaman, kâmil ve ehl-i fazilet bir insan gibi davranamaz ve katili affedemez. Bu yüzden İslâm ceza hukukunda kısas tatbik edilir.
İslâm hukukunda devlet, maktulün velisine "kısasa kısas, diyet ve af" olmak üzere üç tercih hakkı sunar. Aslında bu üç tercih insanlar arasındaki kemalat farklılığına bakmaktadır. En avam adam intikam ve öfkesini tatmin için kısas ister. Orta çapta bir adam fidye ile bir nevi affeder; fâzıl ve kâmil adam ise katili affeder; Asr-ı saadet'te bunun misalleri vardır.
Şimdi ise İslâm hukukunu tatbik edecek bir sistem olmadığı için, insanlar arasında, kan davası adı altında, bir adâlet arayışı vardır. Bu anlayış nice haksızlıklara ve cinayetlere sebep olmaktadır.
Üstad Hazretleri bu fitnenin önüne geçilmesi için, Müslümanların birbirini affetmesini ve barışmalarını tavsiye ediyor. Bilhassa hata ile veya garazsız bir şekilde işlenen cinayetlerin affedilmesi hem katilin, hem de maktulün yakınları açısından çok güzel ve hayırlı bir iştir.
“Eğer o katl, bir adâvetten ve bir kinli garazdan gelmemişse ve bir münâfık o fitneye vesîle olmuş ise, çabuk barışmak elzemdir. Yoksa o cüz’î musîbet büyük olur, devam eder.”(1)
Hâdisenin temelinde fitne varsa, yani kasıtlı olarak birileri iki grubu, meselâ iki sülaleyi, iki aşireti birbirine düşürerek büyük bir cinayetler zinciri planlamışsa, onların bu kirli emellerinin önüne geçmek için hemen barışmak elzem hale gelir. Böylece cinayet iki kişi arasındaki bir mesele olarak kalır yahut onların birkaç yakınına yayılır; yangın daha geniş sahalara sirayet etmez. Söndürülmesi de kısmen kolay olur.
(1) bk. Sözler, On Üçüncü Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"maktulün velisine "kısasa kısas, diyet ve af" olmak üzere üç tercih hakkı sunar."
Cinayetin 'kısasa kısas' kısmı nasıl oluyor? Bu kan davasını doğurmaz mı? Canın bedeli, kısası yine can olması gerekir.