Birinci Makale, Üçüncü Mukaddeme
İçerikler
-
"Evet, mâsadak ile mânâ ayrıdırlar. Halbuki, mâsadak olmaya mümkün olan şey, mânâ yerine ikame olundu. Çok da imkânât vukuata karıştırıldı." İzah eder misiniz?
-
"Hem de vakta hikmet-i Yunaniyeyi müslüman etmek için Me'mun'un asrında tercüme olundu. Fakat pek çok esatîr ve hurafatın menbaından çıkan o hikmet,.." devamıyla izah eder misiniz?
-
"Kellâ.. sümme kellâ!.. Zira Kitab-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın misdakı i'cazıdır. Müfessiri eczasıdır. Manası içindedir. Sadefinde dürrdür, meder değildir. Farazâ bu mutabakatı izhar etmekten maksad, o şahid-i sadıkın tezkiyesi için olsa da yine abestir." İzahı?
-
"Zira mukarrerdir: Asıl mana odur ki: Elfaz onu sımahta boşalttığı gibi zihne nüfuz ederek vicdan dahi teşerrüb etmekle, ezahir-i efkârı feyizyab eden şeydir..." Devamıyla açar mısınız?
-
"Hadisin mefhumu mühec, bu hemecdir." cümlesini örneklerle izah eder misiniz?
-
"İfrat gibi tefrit de muzırdır, belki daha ziyade. Fakat ifrat, tefrite sebep olduğundan, daha kabahatlidir." Bu cümleyi açıklar mısınız?
-
"Tenvir için bir darb-ı mesel: Kürdlerin emsal-i edebiyesindendir: Bir adamın ismi Alo imiş. Bal hırsızlıyordu..." Burada ne anlatılmak isteniyor?