"İfrat gibi tefrit de muzırdır, belki daha ziyade. Fakat ifrat, tefrite sebep olduğundan, daha kabahatlidir." Bu ifadeyi açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
İfrat: Kelime olarak, haddinden geçmek, pek ileri gitmek, manalarına geliyor.
Tefrit: Kelime olarak, ortalamanın yani vasatın çok altında kalmak, geride kalmak, normalden aşağı olmak, gibi manalara geliyor. İfratın zıddı oluyor.
Her şeyin aşırısı zararlıdır. Güzel olan orta yoldur. İnsan orta yolu hem hazmedebilir, hem de takat ve güç yetirebilir. Ama ifrat ve tefrit, insanın kaldıracağı bir yük değildir. Bu ifrat ve tefritin çok alanları ve şubeleri vardır.
Mesela, bir adama takatinden ziyade iş vermek ifrat iken, işsiz ve atıl bırakmak da tefrittir; vasat olanı ise, kaldıracağı ve yapabileceği bir iş verip, hem aşırı yükten, hem de tembellikten onu muhafaza etmektir.
İfratın tefritten daha zararlı olması; kalıcı bir şekilde tefrite sebep olmasındandır. Bir adama ifrat derecesinde çok ağır bir yük yüklense, bu adam yükün ağırlığından dolayı işi atacak ve tembelliğe gidecektir. Üstelik kalıcı bir şekilde tembelliğe sebep oluyor.
İslam dairesi, ifrat derecesinde bir hoşgörü sayesinde, diğer kültür ve örflere açıldı. Bu farklı örf ve kültürler, makbul zatlar kanalı ile İslam dairesine aktarıldı.
Mesela, Yahudilik ve Hristiyanlık'tan İslam’a geçen bazı makbul zatlar, Kab ve Vehb gibi eski malumatlarını ve kültürlerini İslam dairesine aktardılar. Ümmet de bunu ifrat derecesinde olan hoşgörüsü ile kabullendi. Bu çürük çarık ve bozulmuş dinlerin kalıntıları, İslam aleminin içine girmesi, dine lakayıt olanlar ve tefrit edenleri daha da ürküttü, dinden soğumalarına sebebiyet verdi. İşte hoş görmenin ifrat derecesi lakayıtlık olan tefrite sebebiyet verdi.
Bize her yönü ile bir usve-i hasene ve hüsn-ü misal Efendimiz (a.s.m)'dir; her hareketinde istikamet ve itidal üzere gitmiş, ifrat ve tefritten içtinap etmiştir.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (4.Bölüm)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü