"Sükût-i hâl-i murakebeye varıldı. Bazı velîler ruhânî teşrif buyurdular. Nihayette, siz Üstadım teşrif buyurdunuz." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Nasuhîzade Şeyh Mehmed Efendinin fıkrasıdır."

"Bülbül-i Bağistan-ı Kur'ân, Üstad-ı Ekremim, Efendim Hazretleri,"

"Mürşid-i ekmel, şeyhim Hacı Rahmi Sultan Hazretleri, Seferberliğin ikinci senesinde irtihâl-i dâr-ı beka buyurdular. Burdur'u teşrifinizden bir ay evvel, merhum Rahmi Sultan'la beraber bir cami-i şerifte birkaç cemaatle bulunmakta iken, sükût-i hâl-i murakebeye varıldı. Bazı velîler ruhânî teşrif buyurdular. Nihayette, siz Üstadım teşrif buyurdunuz. Bir cezbe-i Rahmân zuhurla uyandım, kendime geldim. Bir ay sonra Burdur'u teşrifle, bazı yevm sohbet-i irfâniyenizde bulunup ruhlarımıza gıda bahşolundu."(1)

Burada Nasuhîzade Şeyh Mehmed Efendi, mazhar olduğu manevî bir durumu bildiriyor.

Sükût-i hâl-i murakebe; bir camiye kapanarak kendini tamamen ibadet ve taate vermenin suskunluğudur. Ki bu durumda iken bazı veli zatların ruhları o meclise teşrif etmişler. En son olarak da Üstadımızın teşrif ettiklerini beyan ediyor. Bu da Üstadımızın bir kerametidir.

Allah’ın veli kulları için zaman ve mekân kısıtlanması yoktur. Onlar nuraniyet sırrı ile aynı anda birçok yerlerde bulunabilirler. Bu hâdiseden bir ay sonrada Üstadımız Burdur’a varıyor ve Nasuhîzade Şeyh Mehmed Efendi de onun nurlu sohbetine katılma bahtiyarlığında bulunuyor.

(1) bk. Barla Lâhikası, (115. Mektup).

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 1.604
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...