Sultan Abdülhamit Han nasıl bir insandır? Bediüzzaman Onun hakkında neler söylüyor?
Değerli Kardeşimiz;
Bediüzzaman Hazretleri, II. Abdülhamid’i değerlendirdiği yazılarında, müsbet ve menfi uygulamalarını ayırarak ifade etmiştir. Osmanlı'nın yıkılmaması için gösterdiği çaba ve gayret, Yahudilerin Osmanlı'nın tüm dış borçlarını silmeleri karşılığında toprak istemelerine mukabil şu sert sözleri ile tekliflerini reddetmiştir; “Bu topraklar ecdadımızın kanıyla alınmıştır. Ancak tekrar kanla verilir.”
Ayrıca Bediüzzaman Hazretleri Abdülhamid’i "müşfik (şefkatli) padişah” diye vasıflandırıyor. Abdülhamid'in bu memleketin payidar kalması için nasıl bir tavır takındığı ve nasıl bir gayret sarfettiği ortadadır. Tabi bunun yanında Abdülhamid Han’ın Devri’ndeki otoriter yönetim, birçok fikir erbabbı gibi Bediüzzaman tarafından da “istibdat” olarak isimlendirilmiştir.
Bediüzzaman Hazretleri Münazarat adlı eserinde “istibdadı” mücerret bir mefhum olarak ele alıp yorumladığı gibi, II. Abdülhamid dönemini ifade eden bir kelime olarak da kullanmıştır.
“…Zayıf istibdat tımarhaneyi bana mektep eyledi…”(1),
“Sultan Abdülhamid’in mecbur olduğu istibdâdı…”(2)
Münazarat’ın bazı yerlerinde II. Abdülhamid devri kastedilerek eleştirilmiştir. Ayrıca, daha sonraki yıllarda İttihat ve Terakki’nin ve Cumhuriyet Halk Fırkası’nın baskıcı rejimleri yaşanırken, II. Abdülhamid devri’ndeki istibdatla çeşitli mukayeseler yapılmıştır.
Bediüzzaman Hazretleri o zamanki şartların elvermemesi yüzünden, direkt olarak Sultan Abdülhamid ile görüşmemiş, ancak bazı isteklerini, Osmanlı'nın dağılmaması için bazı uyarılarını değişik vasıtalarla iletmiştir. (3)
Dipnotlar:
(1) bk. Divân-ı Harb-i Örfi
(2) bk. Münazarat.
(3) bk. Tarihçe-i Hayat.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü