"Maaş ve ihsan-ı şahanesini kabul etmedim, reddettim. Hata ettim." Üstad buna neden cinayet diyor, Abdülhamid Han ile burada aralarında ne yaşanmış?
Değerli Kardeşimiz;
"Zira, o vilâyatta nim-bedevî vatandaşların zimâm-ı ihtiyarı, ulema elindedir. Ve o saik ile Dersaadete geldim. Saadet tevehhümü ile o vakitte -şimdi münkasim olmuş, şiddetlenmiş olan- istibdatlar, merhum Sultan-ı mahlûa isnad edildiği halde, onun Zaptiye Nâzırı ile bana verdiği maaş ve ihsan-ı şahanesini kabul etmedim, reddettim. Hata ettim. Fakat o hatam, medrese ilmi ile dünya malını isteyenlerin yanlışlarını göstermekle hayır oldu. Aklımı feda ettim, hürriyetimi terk etmedim. O şefkatli Sultana boyun eğmedim. Şahsî menfaatimi terk ettim." (Divan-ı Harb-i Örfi, On Birinci Cinayet)
Üstad'ımız burada "hata ettim" derken yaptığı şeyin yanlış olduğu anlamında değil, sitem edercesine bir hata ettim diyor. Yani "Benim bu doğru ve yerinde olan tavrımı ve duruşumu takdir ve tahsin etmeniz gerekirken, bir de tenkit ve tecziye ediyorsunuz." diyerek sitemini bu yolla ifade ediyor.
Âlimlerin devlet kapısından geçinmesi ve sultanın sofra arkadaşı olması, hoş bir şey değil ve ilmin izzetine de yakışmaz. Üstad'ımızın maaş ve ihsan-ı şahaneyi kabul etmeyip, reddetmesi yerinde ve güzel bir davranıştır. Hata ettim demesi de bir ironidir.
Üstad'ımız Abdülhamid Han'a keyfiliği, saltanatı bırakıp meşvereti ve cumhuriyeti tavsiye ediyor. Kurtuluşun da bu ikisi ile mümkün olacağını ifade ediyor. Ama bu tavsiyeler karşılık bulamayınca koca Osmanlı yıkılıyor.
Üstad ile Abdülhamid Han arasında şahsi bir durum yoktur. Said Nursi Hazretleri Osmanlının yenilenip, hasta hâlinden kurtulması için proje üretip, bunu teklif etmiştir. Maalesef o zamanın Osmanlı bürokrasisi Said Nursi Hazretlerini anlamadığı için, onu birtakım siyasi oyunlarla tımarhaneye atmışlardır. Üstadı tımarhaneye attıranlar Osmanlının köhne bürokrat zihniyetidir. Aynı zihniyet, Abdülhamit Han’ı da tahtan indirmiş ve koca Osmanlı çınarını yıkmıştır.
İlave bilgi için tıklayınız:
- BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ VE SULTÂN II. ABDÜLHAMİD DÜŞMAN MIYDI?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü