"Şüphe" nedir, üstüne düşülmeli mi?
- Kalpte veya akılda olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
Evvelâ; vesvese insana terakki etmek ve teyakkuzda kalmak için musallat edilmiştir. Yani insan vesvese ettiği şeyi araştırıp talim ederse, insan için bu ilmen bir terakkidir. Düşmanı olmayan bir ülkenin nasıl savunma ve askeri gücü zayıflayıp atalete düşüyor ise, aynı şekilde düşman ve mücadele edeceği bir şey olmayan insan da fıtraten yeknesak ve atıl bir vaziyette kalıyor. Hâlbuki dünya bir imtihan ve terakki yeridir. Terakki ve imtihan içinde de mücadele ve mücahede etmek gerekir. Mücadele ve mücahede içinde düşman ve rakip gerekir. İşte vesvese insana terakki için musallat edilmiş bir düşmandır.
İkincisi, bu vesvese düşmanına karşı en güzel silah ilimdir. Yani insan vesvese ettiği şeyin mahiyetini bilirse ona zarar vermez.
Risale-i Nurlar bu asırdaki hastalıkların devası olduğundan vesveseden kurtulmanın yolu da Nur’lara ciddi manada muhatap olmaktır. Vesvesenin mahiyetini bize bildiren Risale-i Nurlardır. Hangi tür vesvesenin hangi özellikteki insanlarda bulunduğunu Üstadımız'ın şu tesbitinden anlayabiliriz:
˝Ey maraz-ı vesvese ile mübtela! Biliyor musun vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer. Ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür. Küçük görsen, küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder. Havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir. Mahiyetini bilsen, onu tanısan gider. Şu vesvese öyle bir şeydir ki, cehil onu davet eder, ilim onu tardeder. Tanımazsan gelir, tanısan gider.˝ (Sözler, 21. Söz)
Üstadımızın ifadesinden yola çıkarak şöyle diyebiliriz: Vesvese;
a) Musibete ziyade ehemmiyet verenlerde,
b) Musibeti büyütenlerde,
c) Musibetten ziyade korkanlarda,
d) Meselenin mahiyetini bilmeyenlerdedaha çok bulunmaktadır.
Bunlar genel itibarıyla bütün vesveselerin kaynağını teşkil eder.
Bu yüzden korkmadan, telaş etmeden vesvese gelen noktaların talim ve tetkiki yoluna gidilmelidir. Yani vesvese ilmin müşevvikidir. Haliyle vesvese ettiğimiz şeyleri tahkik etmemiz, vesvesenin kalpten olduğuna değil akıl da bir kuruntu olduğuna delildir. İnsan kalbi ile tasdik ettiği bir şeyin çürütülmesi için tetkike kalkışmaz.
Üçüncüsü, Üstad Hazretlerinin vesvese bahsinde dediği gibi, vesvese bir hüküm ya da tasdik olmadığı için insanı mesul etmez. Tek zararı "mesul oldum zannına düşüp ümitsizliğe kapı açmaktır." Vesvesenin kalpten gelmediğinin ve hükümsüz olduğunun en büyük şahidi ise, kalbin bundan müteessir olmasıdır. İnsan kabul edip tasdik ettiği bir şeyden dolayı üzülmez ve rahatsız olmaz. Demek bir insan şeytandan gelen vesveseden üzülüp sıkılıyor ise, bu onun kalbinden gelmediğinin en büyük delilidir. Vesvesenin akılda mı kalpte mi olduğunu temyiz etmenin en güzel yolu bu üzüntü ve endişedir. Yani insan aklına gelen bir fikirden dolayı endişe edip üzülüyor ise, bu vehim ve kuruntu demektir. Kalp sevdiği ve onayladığı bir fikirden dolayı huzur ve lezzet duyar, ondan rahatsız olmaz.
- "Korku", "Şüphe", "Vesvese" münasebeti nasıldır?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü