"Ta hocalar 'fihi nazarun' desin..." Fihi nazarun, ne demektir, konunun akışına göre izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ben de Kur'ân'dan istimdat eyledim. Birden, otuz üç âyetin mânâ-yı sarîhinin teferruatı nev'indeki tabakattan, mânâ-yı işârî tabakasında ve o mânâ-yı işârî külliyetinde dahil bir ferdi Risale-i Nur olduğunu ve duhulüne, medâr-ı imtiyazına bir kuvvetli karine bulunmasını, bir saat zarfında hissettim ve bir kısmı, bir derece izah ve bir kısmı mücmelen gördüm. Kanaatimde hiçbir şek ve şüphe ve vehim ve vesvese kalmadı. Ben de ehl-i imanın imanını, Risale-i Nur'la muhafaza niyetiyle o kat'î kanaatimi yazdım ve has kardeşlerime mahrem tutulmak şartıyla verdim. Ve o risalede, biz demiyoruz ki, 'Ayetin mânâ-yı sarîhi budur.' tâ hocalar 'Fihi nazarun' desin."(1)
Kur’an ayetleri mana ciheti ile iki kısımdır.
Birisi, manası açık ve muhkem olan ayetlerdir ki, bunu herkes kabul edip iman etmek mecburiyetindedir. Kabul etmeyenler küfre girer. Kur’an ayetlerinin yüzde doksanı böyledir.
Diğeri ise, kapalı ve remzî manalardır ki, bunları ancak ilimde rasih/kök salan İslam uleması anlar. Yani ilimde otorite olan âlimler, ayetin muhkem manasının yanında remzî ve işarî manaları da ilmi ve içtihadı ile tespit ve tayin ederler. Mezhep imamlarının birbirinden farklı içtihadlar ile farklı mezhepleri kurmaları da bundan dolayıdır.
İşte ayetin bu remzî ve kapalı manalarına "fihi nazar" denir. Yani "filanca âlimin bu ayetten anladığı mana budur" denilir ki, yani tartışılabilir, demektir. Bunu başka bir âlim kabul etmek mecburiyetinde değildir. Bu yüzden, Risale-i Nurlara işaret eden remzî ayetler bir içtihad ve bir tahriçtir. Yoksa Üstad Hazretleri bu içtihadına muhkem demiyor ki, hocalar itiraz edip tenkit etsinler.
Hülasa; Risale-i Nur'un makbuliyetine işaret eden ayetlerin manası muhkem olmayıp, nazarî ve içtihadîdir. Dileyen kabul edip takdir eder, dilemeyen kabul etmez. Kabul etmeyen birisi de mes’ul olmaz.
(1) bk. Kastamonu Lâhikası, 111. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar