"Ümmetçe 'Sıddık' ünvanıyla şöhret bulacak ve sıddıkîn kafilesinin reisi olacak Hazret-i Ebu Bekri's-Sıddık'ı ihbar ediyor." Buradaki "sıddıkîn" ifadesi çoğul değil mi?
Değerli Kardeşimiz;
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan sonra makamına geçecek ve halifesi olacak ve ümmetçe 'Sıddık' ünvanıyla şöhret bulacak ve sıddıkîn kafilesinin reisi olacak Hazret-i Ebu Bekri's-Sıddık'ı ihbar ediyor. وَالشُّهَدَۤاءِ kelimesiyle, Hulefâ-i Râşidînden üçünün şehadetini haber veriyor. Ve Sıddıktan sonra üç şehid halife olacaklar. Çünkü شُّهَدَۤاءِ cem'dir; cem'in ekalli üçtür. Demek Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali (radıyallahu anhüm) Sıddıktan sonra riyaset-i İslâmiyete geçecekler ve şehid olacaklar. Aynı haber-i gaybî vuku bulmuştur."(1)
“Sıddıkîn” kelimesi sıddık kelimesinin çoğuludur. Zaten Hazreti Ebu Bekir (ra) da bütün sıddıkların reisi olmaktadır. Diğer üç halife de sıddıktır, ama Hazreti Ebu Bekir (ra) bu noktada daha ileride bir makama sahip olduğu için, onların da reisi olmuş oluyor.
Ayetteki kelimenin çoğul olması, hususi bir şahsa işaret etmesine mani değildir. Nitekim "sıddıklar" denildiğinde ilk akla gelen Hazreti Ebu Bekir (ra) Efendimiz'dir. Şehitlerin Efendisi Hazreti Hamza (ra)’dır, cömertlerin ve edebin efendisi Hazreti Osman’dır. Bunun gibi her birisinin öne çıkan parlak bir vasfı bulunuyor...
(1) bk. Lem'alar, Yedinci Lem'a, Tetimmeye İkinci Bir İzah.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü