"Ve bir siperi ve kalesi, çarşafı olduğunu gösteriyor." Çarşaf hakkında bilgi verir misiniz? Tesettür, kadınlar için fıtrî midir?
Değerli Kardeşimiz;
Çarşaf; Farsça bir kelime olup her tarafı örten örtü demektir. Bu kelimenin aslı çharşaf' tır. Çhar; dört demektir. Çharşaf ise; dört tarafı kapatan örtü manasına gelmektedir.
Risalede geçen ifade hususi manada değil, umumi manada kullanılmıştır. Örtü denince sadece siyah çarşaf anlaşılmadığı gibi, sadece bir başka giyim şekli de anlaşılmamalıdır. Burada esas olan vücut hatlarını göstermeyen bir kıyafetin olmasıdır...
Evvelâ; tesettür Allah’ın emridir ve kadınlar için fıtrîdir. Bu emri yerine getirmeyen günahkâr olur, ama inkâr ederse, iman dairesinden çıkar. Zira tesettür, âyet ve hadislerle sabittir.
Bir ayette mealen şöyle buyrulur: "Mümin kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, ırzlarını korusunlar: görünmesi zaruri olanların dışında ziynetlerini açmasınlar ve başörtülerini yakalarının üzerine vursunlar; …” (Nur Suresi, 24/31)
Merhum Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti uzun bir şekilde tefsir etmiştir. Burada kısa bir kısmını sadeleştirerek dikkatinize sunmak istiyorum: “Kadının ziyneti denilince örfte taç, küpe, gerdanlık, bilezik ve elbise süsleri gibi şeyler anlaşılır. Bu ziynetleri açmak bile yasak olunca, bunların mahalli olan bedeni açmak onlardan evvel nehyedilmiş olur. Yani bedenlerini açmak şöyle dursun, üzerlerindeki ziynetleri bile açmasınlar. Bir kısım ulema, ayette ifade edilen ziynetten muradın, ziynetin mahalli olan yerlerinin örtülmesi olduğunu ifade etmişlerdir. Bazıları ise ziynetten muradın, mücerret beden olduğuna hükmetmişlerdir. Çünkü, kadının gerçek ziyneti bedenidir. Ayrıca örtünün kendisi de kadının bir ziynetidir.” (Hak Dini Kur’an Dili, Nebioğlu Basımevi İstanbul, 5. Cilt s,3504)
Başka bir âyette ise şöyle buyurulur: “Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! Bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah, çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.” (Ahzab Suresi, 33/59)
Tesettür hanımların tanınmalarına, dağınık cariyelerden, adi kadınlardan vakar ve heybetle seçilerek hürmet edilmelerine ve dolayısıyla incitilmemelerine en mühim bir sebeptir.
Şu âyet-i kerimelerde başta Peygamber Efendimiz (asm.)’in hanımları olmak üzere, bütün mümin kadınların takva dairesinde yaşamaları, iffet ve vakarla hareket etmeleri şöyle nazara verilir: “Ey peygamberin hanımları! Siz kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takva ile korunacaksanız, konuşurken kırıtmayın da kalbinde bir hastalık bulunan kimse tamaha düşmesin. Güzel ve dosdoğru söz söyleyin. Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah ve Resulü’ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pak yapmak istiyor.” (Ahzab Suresi, 33/32-33)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
kadınların on adedden altı-yedisi ya ihtiyardır , ya çirkindir ki; ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır; kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek
Risale-i Nur - Lem'alar(196)
Kişinin "ihtiyar,çirkin yada ne kadar güzel olduğu" sadece bedeni ile değil en iyi yüzünden anlaşılır! Çarşafın da peçeli olması, üstadın aynı nükte içerisindeki ifadesinden tevil gerektirmeyecek şekilde anlaşılıyor zaten...
Selam ve dua ile...