"Vicdan nezzardır; kalb penceresidir." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Demek, şu iki noktayla bu derece nizam-ı âlemde hükümfermâlık, hakikat-i nefsü'l-emriyenin hâssa-i münhasırası olduğu için, her vicdanda iki pencere olan şu iki noktadan vücud-u Sâni tecellî ediyor. Akıl görmezse de fıtrat görüyor. Vicdan nezzardır, kalb penceresidir."(1)
Vicdan, insanın bozulmamış fıtratını/yaratılışını ifade eder. Kur’an neyi emretmiş veya yasaklamışsa vicdanda bunun tasdikçisi vardır. Mesela, insan vicdanen bir yüce yaratıcıya inanma ve ona sığınma ihtiyacı hisseder. Kur’an da bunu emreder. Ahlaksız hallerden azap duyarak, insana onun yanlış olduğunu fıtri bir şekilde ihtar ve ikaz eder. Mesela, vicdan haksız kazançtan rahatsızlık duyar ve insana sürekli bir huzursuzluk yaşatır.
İşte vicdan bu cihetle bir nezzardır, yani insanın manevi bir denetçisi ve müfettişi gibidir. İnsan kötü ve yanlış bir iş yaptığı zaman, vicdan bunu reddeder ve sahibine ciddi bir huzursuzluk azabını yollar, bir cihetle muhalefet şerhini koymuş olur. Yani sen bunu yapıyorsun, hatta nefsin bundan menhus bir lezzet de alıyor, ama ben bunu asla kabul etmiyorum, diyerek, hakkın ilancılığını ve üyeliğini yapar.
Kalp ise, vidanın sesinin dillendirildiği duyulduğu ve hissedildiği ana üstür. Vicdan kendini kalp penceresinden gösterir. Yani vicdan itiraz teline dokunduğunda kalp acı bir melodi çıkarır ve insanda bu durum "vicdan azabı" diye adlandırılır.
(1) bk. Muhakemat, Üçüncü Makale (Unsuru'l-Akide), Birinci Maksat.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (38. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü