Yirmi Altıncı Söz, Zeyl, Dördüncü Hatve'yi açar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"DÖRDÜNCÜ HATVEDE:

" كُلُّ شَىْءٍ هَاِلكٌ اِلاَّ وَجْهَهُ dersini verdiği gibi, nefis kendini serbest ve müstakil ve bizzat mevcut bilir. Ondan, bir nevi rububiyet dava eder; mâbuduna karşı adavetkârâne bir isyanı taşır. İşte, gelecek şu hakikati derk etmekle ondan kurtulur. Hakikat şöyledir ki:"

"Her şey, nefsinde mana-yı ismiyle fânidir, mefkuttur, hâdistir, mâdumdur. Fakat mana-yı harfiyle ve Sâni-i Zülcelâlin esmâsına âyinedarlık cihetiyle ve vazifedarlık itibarıyla şahittir, meşhuddur, vâciddir, mevcuttur."

"Şu makamda tezkiyesi ve tathiri şudur ki: Vücudunda adem, ademinde vücudu vardır. Yani, kendini bilse, vücut verse, kâinat kadar bir zulümat-ı adem içindedir. Yani, vücud-u şahsîsine güvenip Mûcid-i Hakikîden gaflet etse, yıldız böceği gibi bir şahsî ziya-yı vücudu, nihayetsiz zulümât-ı adem ve firaklar içinde bulunur, boğulur. Fakat enâniyeti bırakıp, bizzat nefsi hiç olduğunu ve Mûcid-i Hakikînin bir âyine-i tecellîsi bulunduğunu gördüğü vakit, bütün mevcudatı ve nihayetsiz bir vücudu kazanır. Zira, bütün mevcudat, esmâsının cilvelerine mazhar olan Zât-ı Vâcibü’l-Vücudu bulan, herşeyi bulur."(1)

Bu ayet, her şeyin helak olacağını ve zevale gideceğini; ancak Allah namına olan ve O’na müteveccih olan amellerin, işlerin ve fiillerin ise zevale gitmeyeceğini ve baki olacağını ders veriyor.

Mesela, bir saat önceki zamanımız zevale gitti, onu geri getirmek mümkün değildir. Eğer o bir saatlik zamanımızı malayani ve faydasız bir şekilde geçirmiş ise gerçekten helak olmuş ve zevale gitmiştir. Günahlarla geçmiş ise manevi yükünü de omuzumuza yüklemiş olur. Eğer o bir saatimizi Allah’ın rızasına uygun bir şekilde geçirmiş ve ulvi şeylerle meşgul olmuş isek, o zaman dilimimiz zevale gitmemiş ve helak olmamıştır. Bir tohum gibi zahiren kaybolmuştur ama ebedî meyveler verecektir.

Nefis; kendisini serbest, müstakil ve bizzat var olduğunu zanneder. Cenab-ı Hak ile münasebetini unutur, rububiyet dava eder; Allah’a karşı isyan eder.

Nefsin bu beladan kurtulabilmesi için; her şeyin kendi zatında ve mahiyetinde fani olduğunu bilmeli ve varlığını bir hiç olarak değerlendirmelidir.

1) bk. Sözler, Yirmi Altıncı Söz, Zeyl.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...