"Âfitab dahi peykidir onun." Güneşin, Risale-i Nurların uydusu olmasını izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Ger methetmekse tefahurla kendinizi maksadın,
Risale-i Nur'un en sönük yıldızının peykisiniz.
"

"Zinhar seyyare zannetme kardeşim, Risale-i Nur'un,
Arz değil, âfitab dahi peykidir onun."

"Pek yakında parlayacaktır âlemde Risale-i Nur,
Sönmez, belki gizlenir, zira nûrun alâ nûr.
Bir nur ki, bahr-i hakikat ve mahz-ı hidâyettir o."
(1)

Âfitab; güneş demektir; peyk ise ona tabi olan gezegen veya uydu anlamındadır. Güneşin Risale-i Nurlara peyk, yani tabi bir gezegen olması, mecazi bir anlamdır. Yani Risale-i Nurlar, iman hakikatleri noktasından, insanlığın üstünde güneş gibi doğmuş ve insanlığı aydınlatıyor. Böyle büyük bir hizmetinden dolayı, manen güneşten daha büyük ve daha önemlidir. Zira güneş maddi alemleri aydınlatırken, Risale-i Nurlar manevi alemleri yani kalp ve akılları aydınlatıyor.

Şayet insanların kalplerinde ve gözlerinde iman ışığı olmaz ise, güneş işe yaramaz, boş ve korkutucu bir ateş kütlesi olarak görünecek ve onun asıl tevhide olan hizmeti, insanlar tarafından fark edilemeyecek, bu da güneşin o büyük ve haşmetli vazifesini küçültecek.

İşte Risale-i Nurlar, verdiği tahkiki iman dersleri ile güneşi abesiyet ve önemsizlikten kurtarıp, insanların baş tacı yapıyor. Bir nevi güneşe güneşlik ediyor. Güneş olmasa nasıl maddi alem karanlık içinde kalır ise, Risale-i Nurların verdiği iman dersleri olmadan da güneş karanlık içinde kalır demektir. Bu noktada güneş Risale-i Nurlara peyk oluyor. Yani onun bakış açısı ile önemi anlaşılıyor demektir.

(1) bk. Lem'alar, Yirmi Sekizinci Lem'a Yirmi Üçüncü Nükte.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 3.620
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...