Allah beni neden yarattı, belki ben yaratılmak istemiyordum; seçim hakkım yok ama sonuçta ceza var! Ne dersiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İnsanın daha hayatta değilken, kendisine böyle bir soru sorulması elbette mümkün değildir. Ayrıca bütün varlıklar içerisinde en güzel ve geniş özelliklere sahip olarak insanı görüyoruz. Bütün varlıklar içerisinde insanın yeri bambaşkadır. Bu noktadan insanların elbette itiraz etme durumu olmaz.

Bununla birlikte Allah herkese imkanı ve gücü nispetinde sorular sormakta ve merhametinin de gazabını da geçmiş olduğunu hem evrenin her şeyinden hem de bizzat kendi ifadelerinden anlıyoruz. Öyleyse Sultanın halkından birisini kendisine vezir seçmesi kendi merhamet ve şefkatini gösterir. Yaptığı her başarı için de makam ve maaş artırması da yine hikmet ve merhametinin neticesidir. Hatayla ve unutarak yaptığı kusurlardan sonra özür dilediğinde özrünü de kabul etmesi yine şefkatinin neticesidir. Bununla birlikte kasten hata işleyip burnunu havaya dikip "ben özür dilemem ve hatta Sultanı saymam ve kabul etmem" demesi elbette kendi iradesiyle cezayı kabul etmesidir.

İmam Gazali; zulmü, bir başkasının mülkünde haksız yere tasarrufta bulunmak, şeklinde tarif ediyor. Demek kişinin kendi mülkünde tedbir ve tasarrufu zulüm kapsamına girmiyor. Her şey Allah’ın mülküdür, O da mülkünde dilediği gibi tedbir ve tasarruf eder. Öyle ise Allah’ın mülkünden olan insanın itiraz ve şikayete hakkı yoktur.

Diğer bir husus; yokluk ve hiçlik mahz-ı şerdir, yani tam bir çirkinlik ve karanlıktır. Varlık ise mahz-ı hayırdır, yani tam bir hayır ve güzelliktir. Öyle ise; Allah’tan yokluk ve hiçlik istemek mümkün değildir. Allah’ın bütün isim ve sıfatları, varlığı ve hayrı gerektirir. Öyle ise insanın "Ben neden yoklukta kalmadım da tam hayır olan varlık sahasına çıkartıldım?" demesi, yüzeysel düşünmekten başka bir şey değildir.

Allah’ın, insanı yaratması değil, insanı imtihana tabi tutması sorumluluktur. Öyle ise "Neden insan olarak yaratıldım?" yerine, "Neden imtihana tabi tutuldum?" demek daha gerçekçi ve anlamlı bir soru olacaktır. Zira varlık ve insanlığın hiçbir kötü ve şer tarafı yoktur. Kötülük ve şer yaratılışta değil, insanın iradesini kötüye ve şerre kullanılmasındadır. Öyle ise, neden kötülük ve şerre müsaade edildi, demek yerine, neden ben kötülüğü ve şerri seçtim, diye kendimizi murakabe etmeliyiz.

İnsan bilmediği ve gücünün yetmediği şeyden mesul olmayacak, irade ve seçiminden dolayı sorumlu olacaktır. Demek ne kadar çok itiraz ve şikayet de etsek, düğüm insanın iradesinde çözülüyor. Çözümü insanda olan bir şeyi, Allah’a havale edip bundan sızlanıp şikayet etmek, pek de makul ve gerçekçi bir yaklaşım değildir.

Ek bilgi için tıklayınız:
- İnsanın yaratılış gayesi nedir, neden yaratıldık? İmtihansız cennete gitseydik olmaz mıydı?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 21.033
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Elmas Kılıç
"Allahtan daha doğru sözlü kim olabilir?"Ayet-i Kerime Kur'an da emanetin yerlere göklere ve dağlara teklif edildiği ve insanın onu yüklendiği anlatılıyor.Yani biz talip olmuşuz zaten o istidatta yaratılmışız...Şimdi Allahın sana sorması için bile yaratılmış olman yani var edilmen gereklidir değil mi?Şeytan kandırıyor nefis de aldanıyor.Kimse tenzil-i rütbe istemez hiçbir insan hayvan olmayı bitki olmayı taş olmayı hele hele yok olmayı istemez. Eğer gaye dünya ve ahiret saadeti ise bunun anahtarı bize verilmiş yolları da gösterilmiş. Yok eğer haddimizi aşarak biz imtihanda istemiyoruz ve her istediğimizin gerçekleşmesini istiyoruz dersek işte o zaman kendimize malik olmadığımızı yani Allahın kulu olduğumuzu unutmuş ve şirke düşmüş oluruz!.Kur'anda bu durum şöyle geçiyor: "İnsan her temenni ettiğinin gerçekleşeceğini mi zannediyor?"-"Hevasını kendine ilah edineni gördün mü?"İnsan olmak sonsuz şükrü(yani imanı)gerektiren en büyük nimettir!
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
muhammeden

elmas kardeş harika bir aciklama, cok begendim.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
ahmedyasir

Belki ben yaratılmak istemiyordum, diyen bir insan hiç düşünmez mi ki sen yok iken, Allah seni yaratmadan önce senin nerene soracaktı ki seni yaratayım mı diye? Sen yoktun ki sana sorsun...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
kayipadam

"İnsanın daha hayatta değilken, kendisine böyle bir soru sorulması elbette mümkün değildir." eksik ve tutarsız bir söylem. Allah geçmişi geleceği velhasıl herşeyi bilendir o halde benim yaratıldıktan sonra yaratılmayı istemeyeceğimi de elbette biliyor o halde niye yaratmıştır? Elbette O keyfe mâ yeşa öyle yaoar la yüs'eldir ama eğer mümkün olsa bu kadar yaratılmayı istemeyeceğimi bildiği halde niye yarattığını sorardım. Kaldıki insan yani bilinçli varlık yaratılmak dağların taşların kabul etmediği bir sürü sorumluluğu da kabul etmek demektir.O sebepten olsa gerek Hz.Ebubekir  ağacın başında duran bir kuşa bakarak şöyle demiştir: Ey kuş, ne mutlu sana sebzelerden yiyor ve  uçup ağacın üstüne konuyorsun; Ne hesap (derdin) var ne de azaptan (korkun) keşke bende yol üstünde bir ot olsaydım; Oradan geçen deve beni yeseydi ve ben onun dışkısı ile çıksaydım da insan olmasaydım" demiştir ve yine başka bir nakle göre de: "Keşke annem beni doğurmasaydı; keşke harcın içindeki bir saman olsaydım." demiştir.Hz.Ömer'in de bu minvalde sözleri mevcut. Selamlar

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...