Altıncı Pencere’ye konu olan ayetin yeri ve tefsiri ile beraber; vücub ve vahdete işaret etmesi ile ism-i azamı göstermesi kısaca ne anlama gelmektedir?
Değerli Kardeşimiz;
Ayet-i kerimenin meali:
“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara fayda sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) deliller vardır.” (Bakara, 2/164)
Göklerin ve yerin yaratılışından, yağmurla yeryüzünün dirilmesine kadar her şeyin insan için bir rahmet ve ihsan olduğu nazara verildikten sonra, bunlarda düşünen bir topluluk için deliller olduğu beyan ediliyor. Bütün bu mümkün varlıkları insanın hizmetine gönderen ancak varlığı vacib olan Allah’tır ve o vahiddir, bütün mülkün yegâne hâlıkıdır.
Ayet-i kerimenin ism-i azamı göstermesini şöyle anlayabiliriz:
İsm-i azamda bütün esma bulunduğu gibi, yerde ve göklerdeki bütün bu esma tecellileri de ism-i azamı göstermektedir. Yani bu sayılan işler, bütün isimlerin tecellileriyle tahakkuk etmiş gibidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü