"Âyet-ül Kübra Şuaının madeni, üstadı, esası ve Âyet-ül Kübra namında olan..." Kur'an'da Ayetü'l-Kübra diye bir ayet var mı?
Değerli Kardeşimiz;
"ÜÇÜNCÜ KELİME"
لاَشَرِيكَ لَهُ dur. Bundaki hüccete gayet kısa bir işaret şudur ki: Âyetü’l-Kübrâ Şuâının madeni, üstadı, esası ve 'Âyetü’l-Kübrâ' namında olan قُلْ لَوْ كَانَ مَعَهُ اٰلِهَةٌ كَمَا يَقُولُونَ إِذًا لاَبْتَغَوْا اِلٰى ذِى الْعَرْشِ سَبِيلاً (ilâ âhir) âyet-i ekberidir. Yani, 'Eğer şeriki olsa ve başka parmaklar icada ve rububiyete karışsaydılar, intizam-ı kâinat bozulacaktı.' Halbuki, küçücük sineğin kanadından ve gözbebeğindeki hüceyrecikten tut, tâ tayyare-i cevviye olan hadsiz kuşlara, tâ manzume-i şemsiyeye kadar herşeyde cüz’î küllî, küçük ve büyük, en mükemmel bir intizam bulunması, şeksiz ve kat’î bir surette şeriklerin muhaliyetine ve mâdumiyetine delâlet ettiği gibi, Vâcibü’l-Vücudun mevcudiyetine ve vahdetine bilbedahe şehadet eder."(1)
Üstad Hazretlerinin bahsettiği “Âyetü’l-Kübrâ” burada zikredilen ayet ve devamındaki ayetlerdir. Âyetlerin mealleri:
"De ki: Eğer onların dedikleri gibi, Allah ile beraber başka ilâhlar da bulunsaydı, Arşın sahibi olan Allah'a üstün gelmek için elbette bir yol ararlardı." (İsrâ, 17/42)
Âyetü’l-Kübrâ risalesinin başındaki ayetin meali:
"Yedi gökle yer ve onların içindekiler Onu tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin; şüphesiz ki O Halîmdir, cezâ vermekte acele etmez; Gafûrdur, günahları çokça bağışlar." (İsrâ, 17/44)
Kısaca, buradaki ayetle Âyetü’l-Kübrâ Risalesinin başındaki ayet birbirinin devamı olduğu için, Ayetü’l-Kübra namını almışlar. Bu ayetler Ayetü'l-Kübra risalesinin serlevhası olması hasebi ile bu namı aldıkları kanaatindeyiz.
(1) bk. Şualar, On Beşinci Şua, Birinci Makam.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü