"Eğer şeriki olsa ve başka parmaklar icada ve rububiyete karışsaydılar, intizam-ı kâinat bozulacaktı..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bir yerde nizam varsa, onu tesis edenin tek olduğu anlaşılır. Bir köyde iki muhtar, bir vilayette iki vali, bir dairede iki âmir olsa, orada intizam bozulur ve keşmekeş olur. Birlik ve nizam, hâkim ve müdebbirin tek olduğunu gösterir. Bir yere çok eller karışırsa, orada karışıklık ve anarşi hüküm sürer, birlik ve ahenk kalmaz.
“Yerde, gökte Allah’tan başka ilahlar olsa idi, yer ve gök fesada uğrardı.” (Enbiya Suresi, 21/22) Sonsuz sıfatlar, mutlak irade, nihayetsiz ilim ve kudret ancak bir ilahta bulunabilir. İkisinin de sonsuz kudret sahibi olmaları muhaldir. Bu ilahların her ikisinin de iradelerini icra etmeleri icap eder. Bir işi her ikisi farklı şekilde irade ettiklerinde her ikisinin de emrinin yerine gelmesi gerekecektir. Bu ise mümkün değildir. Bu iki zıt irade o şeyin meydana gelmesini imkânsız kılar ve o şey fesada giderdi, var olmazdı.
İnsan bedenindeki bütün atomlar, hücreler ve bunlardan dokunan organlar bir tek ruhun emrindedirler. Böylece bütün beden bir tek hücre gibi kolay idare edilir. O tek ruh olmazsa, bedendeki harika icraatların her biri için ayrı bir ruh gerekir. Bedende iki ruh olursa beden fesada gider. Biri gözleri sağa yönlendirmek isterken, diğeri sola çevirmek isteyecek, biri bir yöne gidilmesini irade ederken, diğeri başka bir menzili arzu edecek ve bedende hiçbir icraat yapılamayacaktır.
Bir tek güneş bütün aynalarda, bütün parlak şeylerde, hatta kar’ın parlak zerrelerinde aksini, tecellisini rahatlıkla gösterebiliyor. Bir iş, diğerine mani olmuyor. Güneşin bir yaprağa ışık vermesiyle bütün ağaçları aydınlatması arasında bir fark olmuyor; her ikisini de aynı kolaylıkla yapıyor. O tecelliler bir tek güneşe verilmese, her parlak şeyin içinde onu aydınlatacak bir ışık kaynağının bulunduğunu kabul etmek gerekiyor.
Bir insan, zihninde planladığı bir yazıyı rahatlıkla kâğıda döküyor. Bir cümleyi yazdığı gibi yüzlerce cümleyi de yazabiliyor. O yazılar bir kâtibe verilmediği takdirde, kalemdeki mürekkep zerrelerinin her birinin o makalenin tümüne vakıf olmaları, her bir zerrenin bir âlim olması gerekiyor. Diğer taraftan, farklı kişilerin bir araya gelerek bir cümle kurmaları çok zor, bir şahsın yüzlerce cümleyi tek başına kurması ve yazması ise pek kolaydır.
Ağaçtaki büyüme kanunu birdir, her yaprağın ve her çiçeğin yanındadır, hepsini birlikte idare eder. O binlerce çiçeğin ve yaprağın o kanunla münasebeti kesilse, onların her biri için ayrı bir ağaç gerekecektir.
Ayrıca, bir ağaçtan binlerce yaprağın çıkması gayet kolay olduğu halde, birkaç ağacın bir yaprak vermesi imkânsızdır.
Bir komutan bir orduyu “arş” emriyle hareket ettirir. Bir nefer farklı komutanların emrine verilse ortalık karışır, hiçbir iş görülmez. Nizam ve intizam fesada gider...
Kâinatta atomdan tutun tâ galaksilere kadar her şeyde hassas ahenk, eşsiz nizam, ince intizam ve mükemmel birlik; Cenab-ı Hakk’ın Vahid, Ehad, Ferd, Samed, tek ve yekta olduğunu kat’î bir surette ispat ediyor. Şayet kâinata çok eller müdahale etse idi, bu muazzam intizam ve ahengi yerle bir eder, her şey harap olurdu. Zira çok ellerin müdahil olduğu bir yerde, keşmekeş ve ihtilaf hâkim olur. Keşmekeş ve ihtilafın hükmettiği bir yerde de, intizam ve ahenk olmaz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü